Page 504 - Risale-i Nur - Mektubat
P. 504

506                                                                                                              MEKTUBÂT

                                                                            Sahife No:

                                                 ِ
                  Yalnız  ْللّ     ُ ٰ  ِ     ا ِ  ْ  لا ْ ْ ا ْ ٰل ْ ه ْ ْ ا ْ َّلا ْ ا    diyen, ْللّا ْ  ْ لو ْ س ْ رْ  ْ م ْ ح ْ م ْ د  ُ   َّ        demeyen  Ehl-i
                                                     ُ
                                                  ٰ
                                                        ُ
           Necat olabilir mi?" sualine karşı mühim bir cevabdır.

                  A l t ı n c ı s ı : .................................................................336-338

                  Birinci  Mebhas'taki  şeytanla  münazaranın  çirkin  tabiratlarının
           sebeb-i zikrini bildiriyor. Hem mühim bir temsil ile, hizb-üş şeytanı en
           dar ve en muhal ve en menfur bir mevkie sıkıştırıyor. Meydanı Hizb-ül
           Kur'an  hesabına  zabtederek,  herbir  Hal-i  Ahmediye  (A.S.M.)  herbir
           Haslet-i  Muhammediye  (A.S.M.)  herbir  Tavr-ı  Nebevî  (A.S.M.)  o
           kuvvetli temsile göre birer Mu’cize hükmüne geçip, Nübüvvetini isbat
           ettiğini gösterir.

                  Y e d i n c i s i : ...............................................................338-340

                  Vehham  ve  zarardan  sakınmak  için  bizden  uzaklaşan  bazı
           dostların  Kuvve-i  Maneviyelerini  teyid  için  ve  Hizmetimizden  bazı
           maksadlarla  çekilen  ve  maksadlarının  aksiyle  tokat  yiyenleri,  çok
           misallerden yedi küçük misal ile gösterir ki; siperini bırakıp kaçanlar,
           daha ziyade yaralanırlar.

                  S e k i z i n c i s i : ...........................................................340-342

                  Diyorlar ki: "Elfaz-ı Kur'aniye ve Zikriye ve Tesbihatların her-
           birinden,  bütün  Letaif-i  İnsaniye  hisselerini  istiyorlar.  Manaları
           bilinmezse, hisse alınmaz; öyle ise tercüme edilse daha iyi değil mi?"
           diye olan müdhiş ve mugalatalı şu suale karşı, gayet mühim ve ibretli ve
           zevkli bir cevabdır. Elfaz-ı Kur'aniye ve Nebeviye (A.S.M.) manalara,
           camid  ve  ruhsuz  libas  değiller;  belki  hayatdar  feyiz-aver  cildlerdir.
           Zîhayat bir cesed soyulsa, elbette ölür. Hem lisan-ı nahvî olan Elfaz-ı
           Kur'aniyedeki İ'caz ve Îcaz, hakikî tercümeye mani olduğunu gösterir.

                  D o k u z u n c u s u : ......................................................342-344

                  "Ehl-i  Sünnet  ve  Cemaat  olan  Ehl-i  Hak  dairesinin  haricinde
           Ehl-i  Velayet  bulunabilir  mi?"  sualine,  mühim  ve  merak-aver  bir
           cevabdır.
   499   500   501   502   503   504   505   506   507   508   509