Page 71 - Risale-i Nur - Mektubat
P. 71

ONALTINCI  MEKTUBUN  ZEYLİ                                                                        73


                  Benim  hakkımda,  müstesna  bir  surette,  pek  ziyade  ehl-i  dünya
           tevehhüm  edib,  âdeta  korkuyorlar.  Bende  bulunmayan  ve  bulunsa  dahi
           siyasî  bir  kusur  teşkil  etmeyen  ve  ittihama  medâr  olmayan  Şeyhlik,
           büyüklük,  hânedan,  aşîret  sahibi,  nüfuzlu,  etbâı  çok,  hemşehrileriyle
           görüşmek,  dünya  ahvaliyle  alâkadar  olmak,  hattâ  siyasete  girmek,  hattâ
           muhalif  olmak  gibi  bende  bulunmayan  Emirleri  tahayyül  ederek  evhâma
           düşmüşler.  Hattâ  hapiste  ve  hariçteki,  yâni  kendilerince  kabil-i  afv
           olmayanların dahi aflarını müzakere ettikleri sırada, beni âdeta herşeyden
           men'ettiler. Fenâ ve fâni bir adamın, güzel ve bâki şöyle bir sözü var:

                  Zulmün topu var, güllesi var, kal'ası varsa;
                       Hakkın da bükülmez kolu, dönmez yüzü vardır.

           Ben de derim:

                  Ehl-i dünyanın hükmü var, şevketi var, kuvveti varsa;
                       Kur'anın Feyziyle, hâdiminde de:

                  Şaşırmaz İlmi, susmaz Sözü vardır;
                       Yanılmaz Kalbi, sönmez Nûru vardır.

                  Çok dostlarla beraber bana nezaret eden bir kumandan, mükerreren
           suâl ettiler: Neden vesika için müracaat etmiyorsun? İstida vermiyorsun?

                E l c e v a p : Beş-altı sebeb için müracaat etmiyorum ve edemiyorum:

                  B i r i n c i s i : Ben ehl-i dünyanın dünyasına karışmadım ki
           onların  mahkûmu  olayım;  onlara  müracaat  edeyim.  Ben,  Kader-i
           İlâhinin mahkûmuyum ve ona karşı kusurum var, ona müracaat edi-
           yorum.

                  İ k i n c i s i : Bu dünya çabuk tebeddül eder bir misafirhane
           olduğunu yakînen Îman edib bildim. Onun için, hakikî vatan değil, her
           yer birdir. Mâdem vatanımda bâkî kalmayacağım; beyhude ona karşı
           çabalamak, oraya gitmek bir şey'e yaramıyor. Mâdem her yer misafir-
           hanedir; eğer Misafirhane  Sahibinin  Rahmeti  yâr  ise,  herkes  yârdır,
           her yer yarar. Eğer yâr değilse, her yer Kalbe bârdır ve herkes düş-
           mandır.

                  Ü ç ü n c ü s ü : Müracaat, kanun dairesinde olur. Halbuki bu altı
           senedir bana karşı muamele, keyfî ve fevkalkanundur. Menfîler kanunuyla
           bana  muamele  edilmedi.  Hukuk-u  medeniyetten  ve  belki  hukuk-u
           dünyeviyeden  ıskat  edilmiş  bir  tarzda  bana  baktılar.  Bu  fevkalkanun
           muamele edenlere, kanun nâmına müracaat mânasız olur.

                  D ö r d ü n c ü s  ü : Bu sene buranın müdürü, benim nâmıma,
           Barla'nın  bir  mahallesi  hükmünde  olan  Bedre  Karyesi'nde,  tebdil-i  hava
           için
   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76