Page 48 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 48

50                                                                              YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN

                 Her  zaman  söylüyorum:  Biz  bu  fâni  Hayat  için  dostluk
          yapmıyoruz.  Bu  kısa  hayata  veda  etmek,  indimizde  ve  itikadımızda
          ebedî bir Hayatın mukaddemesidir, öyle ise müteessir olmayalım. Nice
          ki,  o  hayata  başlamadık.  İşte  mürasele  ile  muvasalayı  temin  edelim.
          Allah'a güvenelim, Ondan meded dileyelim.

                                                      ِ
                                         ِ
                                     ِ
                                                                ۪
                                                                     للّٰ دمحْلَا
             دقَل   ُ ه   للّٰا   انيده  نَا      ٰلا      وَل ىدتهنل انُك امو   اٰذهل   انيده   يذَّلا   ِ ِ ه ُ ْ َ
                     َ ٰ
             ْ َ
                                            َّ
                                ْ َ َ َ
                           ْ َ
                                                َ َ
                                                        َ ٰ َ
                                       ْ
                                      ِ
                                          ِ
                                   ِقحْلاب انبر لسر     تءٓ اج
                                        َ َ ُ
                                                  ْ َ َ
                                  ِّ َ
                                              ُ ُ
                                          ِّ
                                                   ِ
                                          ِ
           ٓ
                                                             ِ
                      ِ

                                            ِ
            ٰ لع     و  ِ   للّٰا  ِمْلع      ۪ ف    ام دد َ َ َ  ِ   دب     ع  َ    َلا   ْا   َ لا لزَلاْا نم دمحم اندِيس    ٰ لع  ِلص   َّ   مهٰللَا
                                                      َّ َ ُ َ
                            َ
                                                 َ
                                                                      ِّ َ
                 ه َ َ
                                             َ
                                                                           ُ
                                                                َ
                                                                        َ
                                                              ِّ
                                                   ۪ ِ
                                     ِ
                                      ملس و    هب   ۪ ِ    ح   ص  َ َ ْ     و    هلٰا
                                    ْ ِّ
                                      َ َ
                                                                     H u l u s i
                                          * * *

                 (Sabri'nin  Yirmibirinci  ve  Yirmiikinci  Sözler'i  yazdığı  vakit
          yazdığı Mektubun bir fıkrasıdır)

                 Bil'umum Risalât-ül Envâr her biri ayrı ayrı mevzularda, hadd ü
          hesaba  gelmeyen  müşkilleri  halletmeleriyle  beraber  bendeniz  şöyle
          tasavvur  ediyorum  ki:  Nur  Deryasından  nûş  etmek  isteyen  bir  kimse,
          Birinci  ve  Yirmibirinci  ve  Yirmiikinci  Sözleri  alsa,  diğerlerine  eli
          yetişmezse dahi maraz-ı kalbîyi def' ve ref'e, Ruhu tenvir ve tesrire kâfi
          bulunduğu meşhud ve müsellemdir. Zira Birinci Söz Tevhid Miftahıdır.
          Yirmibir'in birinci şıkkı da Mirkat-ı Cennet'tir. İkinci şıkkı da emraz-ı
          kalbiyenin tedavisi için nazirsiz bir Şifahane-i Eczadır. İksir ilâçlarıyla
          bilâ istisna herkeste bulunan vesvese marazını tedavi ve kal' eder. Kalb
          ve  Ruhta  Kur´ân-ı  Hakîm'in  ebedî  ve  nâmütenahî  Füyuzat  ve
          Envârından  gelen  Revzat-ı  İnşirahiyeyi  küşad  ile  Saadet-i  Ebediyeye
          îsal edecek bir Râh-ı Necat ve Selâmettir. Yirmiiki ise; Bürhanlarıyla,
          Lem'alarıyla insan olanın Akaid-i Diniyesini tahkim ve tarsine emsalsiz
          bir Rehber bulunduğunu arz ederim Efendim.
                                                                       S a b r i
                                          * * *
   43   44   45   46   47   48   49   50   51   52   53