Page 146 - Kuran'da Tebliğ ve Tartışma
P. 146
144 KURAN’DA TEBLİĞ VE TARTIŞMA
bulunma cüretini şeytana veren kibiridir. Kendisinin Hz. Adem
(as)'dan daha üstün olduğunu sanmakta, Allah'ın emrine itaat edip,
ona secde ettiğinde küçük düşeceğini düşünmektedir. Bunu guru-
runa yediremez ve tartışmaya başlar.
İşte tartışmanın doğduğu nokta burasıdır; kibir.
Bu durum, melekler ile şeytanın arasındaki farkı açık bir biçim-
de ortaya çıkmaktadır. Melekler ilk başta bir hata yapar ve Allah
Hz. Adem (as)’ı yaratacağını onlara haber verdiğinde, buna karşı
isteksizlik gösterirler. Oysa, Allah'ın her işinin sonsuz bir hikmet
taşıdığını bilmeleri ve hiçbir burukluk duymadan itaat etmeleri
gerekmektedir. Ancak bu hatalarına rağmen Allah onlara azap
etmez ve kendilerine Hz. Adem (as)'ın yaratılışındaki hikmeti gös-
terir. Bunun üzerine, hepsi yaptıkları büyük hatadan vazgeçip,
tevbe ederek Allah'a sığınır ve O'nun emrine itaat ederler.
Şeytan ise, tüm meleklerden farklı olarak kibirlidir. Kendisini
üstün bir varlık olarak görmekte ve Adem (as)'ın kendisinden
üstün tutulmasına bu yüzden karşı çıkmaktadır. Aynı nedenle, Allah
Hz. Adem (as)'ın yaratılışındaki hikmeti açıkladığında, meleklerin
aksine, Allah'a itaat etmez.
Yani doğruyu görmekte, vicdanen anlamakta, ancak gururu
yüzünden kabul edememektedir. Amacı doğruyu bulmak ve doğru
davranmak değil, kendi bencil hırslarını tatmin etmektir.
Bu tavrına sözde mantıklı bir zemin oluşturabilmek için, ortaya
kendisinin ateşten yaratılmış oluşunu sürer. Oysa bunun hiçbir
önemi yoktur; herşeyi Allah yaratmışır, dolayısıyla Allah dilediğini
dilediğine üstün kılabilir. Ve en önemlisi, şeytan da bunu bilmekte,
ancak doğruyu değil, kendini tatmin eden sonucu aradığı için gör-