Page 187 - Kuran'da Tebliğ ve Tartışma
P. 187

Harun Yahya (Adnan Oktar)              185


          "Ayaklarının altına almak ve onları en aşağılarda bulunan-
          lardan yapmak" (Fussilet Suresi, 29) çabasındadırlar.

             Bu kavga ve karmaşa ortamında, aralarındaki tartışmalar da bir-
          birlerini suçlamaktan ibarettir. Kuran'da Allah onların tartışmalarını
          şu şekilde haber verir:
             "İnkâr edenler dedi ki: 'Biz kesin olarak, ne bu Kur'an'a
             inanırız, ne ondan önceki (indirile)ne.' Sen o zulmeden-
             leri, Rableri huzurunda tutuklanmış olarak görsen; sözü
             (suçlamaları) birbirlerine karşı evirip-çevirir (birbirleri-

             ne yöneltirler). Za'fa uğratılan (müstaz'af)lar, büyüklük
             taslayanlara derler ki: 'Eğer sizler olmasaydınız, gerçek-
             ten bizler mü'min (kimse)ler olurduk." (Sebe Suresi,
             31)
             "Ateşin içinde, iddialar öne sürüp karşılıklı tartışırlar-
             ken zayıf olanlar, büyüklenen (müstekbir)lere derler ki:
             'Gerçekten biz, size uymuş (teb'anız) olan kimselerdik.
             Şimdi siz, ateşten bir parçasını olsun, bizden uzaklaştı-
             rabilir misiniz?'" (Mümin Suresi, 47)

             Görüldüğü gibi cehennem ehlinin aralarındaki tartışmalar, bir-
          birlerine suç atma, kendilerini masum ve suçsuz kabul ettirme ve
          başlarına gelen bu korkunç sonun tek sebebi olarak karşısındakini
          gösterme şeklinde olmaktadır. Dünya hayatında Allah'ı ve din ahla-
          kını inkar edip, Kuran'a inanmamakta büyük bir "kararlılık" göster-

          mişken, cehenneme girince "... eğer sizler olmasaydınız ger-
          çekten bizler mümin (kimse)ler olurduk" (Sebe Suresi, 31)
          demeleri, sahip oldukları ikiyüzlü karakteri açıkça ortaya koymak-
          tadır.
   182   183   184   185   186   187   188   189   190   191   192