Page 216 - Darwinistlerin Bilmek İstemedikleri Gerçekler
P. 216

dairesel konveksiyon ak›mlar› ortaya ç›kar. Bu dairesel hareketin (kon-
                      veksiyonun) bafllamas›n›n nedeni; ak›flkan›n (ya¤›n) so¤uk olan üst ta-
                      bakas›n›n daha yo¤un olup afla¤›ya do¤ru hareket etmeye; alttaki daha
                      s›cak olan tabakan›n da yo¤unlu¤unun azal›p üste do¤ru hareket etme-
                      ye çal›flmas›d›r. Bu yöntemle, k›zartma ya¤› içindeki moleküller ›s›y› çok
                      daha iyi sönümlemeye bafllarlar. (Buna benzeyen Bénard konveksiyon
                      hücresi deneylerinde, s›cakl›k artt›kça spiralden alt›gene dek giderek da-
                      ha da örgütlü makroskopik yap›lar ortaya ç›kar!)
                      Turgut Gürer, verdi¤i bu örne¤i yorumlarken de "moleküllerin

                  örgütlü olarak hareket etmeye bafllamas›n›n", genetik bir planla
                  veya sistemin bilinciyle oluflmad›¤›n›, tamamen fizik yasalar›n›n
                  bir sonucu oldu¤unu belirtmektedir. Ve tüm bu mant›klar›n ard›n-
                  dan varmaya çal›flt›¤› sonuç ise, maddenin kendi kendine, fizik
                  kurallar›n›n bir sonucu olarak, düzensiz bir halden düzenli bir ha-
                  le geçebilece¤i ve canl›l›¤›n da bu flekilde ortaya ç›kt›¤› idias›d›r.
                      Ancak Turgut Gürer'in ve kaynak olarak kulland›¤› Schrödin-
                  ger, Kauffman, Schneider, Kay gibi evrimcilerin ya anlamad›klar›
                  ya da gizlemek istedikleri çok önemli bir gerçek vard›r: Sözünü
                  ettikleri "düzensizlikten düzenlili¤e" geçifl örnekleri ile canl›l›¤›n
                  kökeninin hiçbir ilgisi yoktur. Çünkü canl›l›k, "düzenli" de¤il, "or-
                  ganize" bir yap›d›r.


                      Düzenli Sistem ve Organize Sistem Fark›
                      Evrimcilerin bu konuda kulland›klar› yan›ltma, iki farkl› kav-
                  ram›n, "düzenli" ve "organize" kavramlar›n›n kas›tl› olarak kar›fl-
                  t›r›lmas›d›r.
                      Bunu flöyle bir örnekle aç›klayabiliriz. Deniz kenar›nda düm-

                  düz uzanan bir kumsal düflünün. Güçlü bir dalga k›y›ya vurdu-
                  ¤unda, bu kumsalda baz› büyüklü küçüklü kum tepecikleri, kum-
                  da dalgalanmalar oluflturur.
                      Bu bir "düzenleme" ifllemidir: Deniz k›y›s› aç›k bir sistemdir ve


                 214       D Darwinistlerin Bilmek ‹stemedikleri Gerçekler r
                                                           i
                                                          d
                                                            k
                                                             e
                                                             l
                                                     t
                                                   s
                                                     e
                                                        e
                                                      m
                                                               r
                                                                      e
                                                                     ç
                                                                       k
                                                                         e
                                                                        l

                                                                i
                                                                 G
                                                                    r
                                                                   e
                                                   ‹
                                   s
                                  i
                                    t
                                      e
                                     l
                              r
                             a
                               w
                                 n
                                i
                                       r
                                              m
                                             l
                                               e

                                                 k
                                        n
                                        i

                                            i
                                           B
   211   212   213   214   215   216   217   218   219   220   221