Page 146 - İnsanın Apaçık Düşmanı Şeytan
P. 146

İnsanın Apaçık Düşmanı Şeytan


             tasyonların her şeyi simetrik ve uyumlu şekilde meydana getirmesi
             geremektedir. Oysa mutasyonların tümü zarar getirir. Geçmişte,

             mutasyonların % 99'unun zararlı, %1'inin etkisiz olduğu kabul edil-
             mekteydi. Oysa yeni yapılan araştırmalar, DNA’nın protein kodla-
             mayan bölgelerinde gerçekleşen ve bu nedenle de zararsız olduğu
             sanılan %1 oranındaki mutasyonların da uzun vadede zarar getir-

             diğini ortaya koymuş ve bu nedenle bilim adamları bu mutasyonlara
             “sessiz mutasyon” adını vermişlerdir. Mutlak zararlı olan mutas-
             yonların ise akılcı, uyumlu, simetrik, organları aynı anda mey-
             dana getirebilmeleri imkansızdır.

                Mutasyonlar düzgün bir yapıya adeta makinalı tüfekle ateş etmek
             gibidir. Sağlam bir şeyin üzerine ateş açılması o yapıyı tamamen
             ortadan kaldırır. Tek bir tanesinin etkisiz kalması veya vücuttaki
             mevcut bir enfeksiyonu yakarak iyileştirmesi bir şeyi değiştirme-

             mektedir. Organizma zaten kendisine isabet eden 99 mermi ile yerle
             bir olmuştur.
                Ulusal Bilimler Akademisi üyesi Lynn Margulis, mutasyonların
             net zararlı etkileri ile ilgili şu itirafı yapmıştır:

                Yeni mutasyonlar yeni türler oluşturmaz; sakat yavrular oluşturur. (Lynn
                Margulis, quoted in Darry Madden, UMass Scientist to Lead Debate on

                Evolutionary Theory, Brattleboro (Vt.) Reformer, 3 Şubat 2006).
                Margulis, 2011 yılındaki bir röportajında ise mutasyonların or-
             ganizmayı değiştirdiğine ve bu yolla yeni türler ortaya çıktığına dair
             “hiçbir delil olmadığını” şu sözlerle vurgulamıştır:

                Neo-Darwinistler, mutasyonlar gerçekleştiğinde ve bir organizmayı de-
                ğiştirdiğinde, yeni türlerin ortaya çıktığını söylerler. Bana da defalarca,



                                          144
   141   142   143   144   145   146   147   148   149   150   151