Page 37 - Kuran Bilime Yol Gösterir
P. 37

Din, Bilimin Do¤ru Yönlendirilmesini Sa¤lar


               Bu yüzy›l boyunca say›s›z bilim adam›, kimyasal evrim iddias›n› des-
            tekleyecek deneyler düzenlemeye ya da yeni teorilerle bu iddiay› destek-
            lemeye çabalad›. Dev laboratuvarlar, büyük enstitüler, üniversite kam-
            püsleri bu iddiay› desteklemek için seferber edildi. Ama tüm bu u¤rafllar
            baflar›s›zl›kla sonuçland›.
               Ünlü evrimci ve Johannes Gutenberg Üniversitesi Biyokimya Enstitüsü
            Baflkan› Prof. Klaus Dose, cans›z maddelerin canl›l›¤› oluflturdu¤unu is-
            patlamak için yap›lan tüm çal›flmalar›n hiçbir sonuç getirmedi¤ini flöyle
            itiraf eder:
               Kimyasal ve moleküler evrim alanlar›nda, yaflam›n kökeni konusunda otuz y›-
               l› aflk›n bir süredir yürütülen tüm deneyler, yaflam›n kökeni sorununa cevap
               bulmaktansa, sorunun ne kadar büyük oldu¤unun kavranmas›na neden oldu.
               fiu anda bu konudaki bütün teoriler ve deneyler ya bir ç›kmaz sokak içinde bi-
               tiyor ya da bilgisizlik itiraflar›yla sonuçlan›yor. 14
               E¤er bilim dünyas›, materyalist bir hurafe olan "abiogenesis" düflünce-
            sine saplanmasayd›, "kimyasal evrim" ad› alt›nda yürütülen tüm bu
            amaçs›z çabalar belki çok daha verimli çal›flmalara yönlendirilebilirdi. Bi-
            lim dünyas›, canl›l›¤› Allah'›n yaratt›¤›n› ve can verme gücüne sadece
            Rabbimiz'in sahip oldu¤unu bilerek hareket etseydi, tüm bu zaman,
            para ve insan israf› engellenebilirdi. Bu durumda bilim, Eski Yunan ef-
            sanelerini ispatlamaya çal›flmak yerine, insanl›¤a yarar sa¤layacak yeni

            bulufl ve araflt›rmalara kanalize olurdu.
               Bugün bilim dünyas›, cans›z maddelerin tesadüfen geliflen olaylar so-
            nucunda, kendi kendilerini düzenleyip, di¤er cans›z maddelerle biraraya
            gelip, kusursuz ve son derece karmafl›k olan bir hücreyi meydana getire-
            meyece¤ini göstermifltir. Ayn› flekilde çevremizde gördü¤ümüz milyon-
            larca canl› türünün, evrimcilerin iddia ettikleri gibi tesadüfen biraraya ge-
            len hücrelerden oluflamayaca¤› da anlafl›lmaktad›r. Aç›kt›r ki bir gül, bir
            tavuskuflu, bir kaplan, bir kar›nca k›sacas› hiçbir canl›, fluursuz atomla-
            r›n biraraya gelerek oluflturdu¤u bilinçsiz hücrelerin iradesiyle var ol-
            mam›flt›r.
               Bu konular üzerinde derin araflt›rmalar yapan bir bilim adam› da, yine
            fluursuz atomlar›n karar almas›yla ortaya ç›kan bir varl›k de¤ildir. Hiç







                                     Adnan Oktar                                   35
   32   33   34   35   36   37   38   39   40   41   42