Page 126 - Allah'ın Güzelliklerinden Bir Demet 2. Cilt
P. 126
Gözün gördüğünden daha ilkel olan bir görüntüyü oluşturan
alet tesadüfen oluşamıyorsa, gözün ve gözün gördüğü görüntü-
nün de tesadüfen oluşamayacağı çok açıktır. Aynı durum kulak
için de geçerlidir. Dış kulak, çevredeki sesleri kulak kepçesi vası-
tasıyla toplayıp orta kulağa iletir; orta kulak aldığı ses titreşimle-
rini güçlendirerek iç kulağa aktarır; iç kulak da bu titreşimleri
elektrik sinyallerine dönüştürerek beyne gönderir. Aynen görme-
de olduğu gibi duyma işlemi de beyindeki duyma merkezinde ger-
çekleşir.
Gözdeki durum kulak için de geçerlidir, yani beyin ışık gibi se-
se de kapalıdır, ses geçirmez. Dolayısıyla dışarısı ne kadar gürül-
tülü de olsa beynin içi tamamen sessizdir. Buna rağmen en net
sesler beyinde algılanır. Ses geçirmeyen beyninizde bir orkestra-
nın senfonilerini dinlersiniz, kalabalık bir ortamın tüm gürültüsünü
duyarsınız. Ama o anda hassas bir cihazla beyninizin içindeki ses
düzeyi ölçülse, burada keskin bir sessizliğin hakim olduğu görüle-
cektir.
Net bir görüntü elde edebilmek ümidiyle teknoloji nasıl kulla-
nılıyorsa, ses için de aynı çabalar onlarca yıldır sürdürülmektedir.
Ses kayıt cihazları, müzik setleri, birçok elektronik alet, sesi algı-
layan müzik sistemleri bu çalışmalardan bazılarıdır. Ancak, tüm
teknolojiye, bu teknolojide çalışan binlerce mühendise ve uzma-
na rağmen kulağın oluşturduğu netlik ve kalitede bir sese ulaşıla-
mamıştır. En büyük müzik sistemi şirketinin ürettiği en kaliteli
müzik setini düşünün. Sesi kaydettiğinde mutlaka sesin bir kısmı
kaybolur veya az da olsa mutlaka parazit oluşur veya müzik seti-
ni açtığınızda daha müzik başlamadan bir cızırtı mutlaka duyarsı-
nız. Ancak insan vücudundaki teknolojinin ürünü olan sesler son
derece net ve kusursuzdur. Bir insan kulağı, hiçbir zaman müzik
setinde olduğu gibi cızırtılı veya parazitli algılamaz; ses ne ise tam
124