Page 71 - İyilerin İttifakı
P. 71

Adnan Oktar (Harun Yahya)


             lışmış, onu insanların gözünde kötü göstermeye çalışırken kendisini
             de iyi niyetli göstermek istemiştir. Firavun'un bu sinsi taktiği Ku-
             ran'da şöyle bildirilir:

                Fi ra vun de di ki: "Bı ra kın be ni, Mu sa'yı öl dü re yim de o (git sin)
                Rab bi ne yal va rıp-ya kar sın. Çün kü ben, si zin di ni ni zi de ğiş tir -
                me sin den ya da yer yü zün de fe sat çı kar ma sın dan kor ku yo rum."

                (Mü min Su re si, 26)
                De di ler ki: "Bun lar her hal de iki si hir baz dır, si zi si hir le riy le yur -
                du nuz dan sü rüp-çı kar mak ve ör nek ola rak tut tur du ğu nuz yo -
                lu nu zu (di ni ni zi) yok et mek is te mek te dir ler. Bun dan ötü rü, tu -
                zak la rı nı zı bi ra ra ya ge ti rin, son ra grup lar ha lin de ge lin; bu gün
                üs tün lük sağ la yan, ger çek ten kur tu lu şu bul muş tur." (Ta ha Su -

                re si, 63-64)
                Ayetlerde bildirildiği gibi Firavun, Hz. Musa (as)'ı halkın gö-
             zünde suçlu göstermeye çalışırken, bir yandan da kendisini halkın

             kurtarıcısı ve onları düşünen fedakar bir insan olarak göstermekte-
             dir. Belki o gün aklını ve vicdanını kullanmayan bazı insanlar Fira-
             vun'un bu şeytani telkinlerine kanmış ve Firavun'un yanında yer
             almış olabilirler. Ancak bugün, o dönemde kimin iyi kiminse kötü
             olduğu çok iyi bilinmektedir. Herşeyden önce Allah herşeyi bil-
             mekte ve görmektedir. Ahirette ise Allah'ın adaleti geçerli olacaktır

             ve gerçek iyiler ve gerçek kötüler ortaya çıkacaklardır. Firavun Hz.
             Musa (as)'ın aleyhinde bir düzen kurmuştur, ancak hem dünyada
             hem de ahirette büyük bir hüsrana uğramıştır. Aynı şekilde günü-
             müzde iyileri kötü, eminleri hain, sadıkları yalancı gibi göstermeye
             çalışanlar, vazgeçmedikleri ve tevbe etmedikleri sürece Firavun'la

             aynı sona kavuşmayı kabul etmişler demektir.


                                           69
   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76