Page 55 - Kehf Suresinden Ahir Zamana İşaretler
P. 55

ADNAN OKTAR (HARUN YAHYA)


            malardan, bilmedi¤i konular üzerinde fikir yürütmekten fliddetle kaç›nmal›d›r.
            Böyle bir durumda yap›lmas› gereken fley "En do¤rusunu Allah bilir" deyip, mute-
            ber olmayan sözlere k›ymet vermemektir. Müslümanlar›n bu tarz durumlarda ver-
            dikleri cevap, "... Sen bende olan› bilirsin, ama ben Sen'de olan› bilmem. Gerçek-
            ten, görünmeyenleri (gaybleri) bilen Sen'sin Sen..." (Maide Suresi, 116) ayetinde-
            ki gibi olmal›d›r. Çünkü Kuran'›n birçok ayetinde gayb› sadece Allah'›n bildi¤i ha-
            ber verilmektedir. Örne¤in bir ayette flöyle buyrulur:
                Gayb›n anahtarlar› O'nun Kat›ndad›r, O'ndan baflka hiç kimse gayb› bilmez.
                Karada ve denizde olanlar›n tümünü O bilir, O, bilmeksizin bir yaprak da-
                hi düflmez; yerin karanl›klar›ndaki bir tane, yafl ve kuru d›flta olmamak üze-
                re hepsi (ve herfley) apaç›k bir kitaptad›r. (Enam Suresi, 59)
                Ayetteki gibi tart›flmalar›n yap›ld›¤› durumlarda insanlar›n, üzerinde fikir yü-
            rüttükleri konulardaki tek dayanaklar› halktan gelen ifadeler olur. Sokaktan gelen
            uydurma rivayetlere, konu hakk›nda bilgi sahibi olmayan bir kiflinin söyledi¤i bir
            söze, bir baflkas›n›n yapt›¤› bir yoruma dayanan bu tart›flmalar›n do¤ru bir sonuca
            ulaflmayaca¤› ise aç›kt›r. ‹nsan  "Hakk›nda bilgin olmayan fleyin ard›na düflme;
            çünkü kulak, göz ve kalb, bunlar›n hepsi ondan sorumludur" (‹sra Suresi, 36) aye-
            tiyle de bildirildi¤i gibi bilmedi¤i konular hakk›nda etraftan duydu¤u dayanaks›z
            aç›klamalara kap›lmamal›d›r.
                Ayette geçen  "onlar› pek az (insan) d›fl›nda kimse bilemez" ifadesiyle de
            Allah, derin bilgiye sahip çok az say›da kiflinin, bu say›y› bilebilece¤ine iflaret et-
            mektedir. Örne¤in bu kifli, kitab›n ilerleyen bölümlerinde mucizevi özelliklerini de-
            tayl› olarak inceleyece¤imiz Hz. H›z›r olabilir. Bunun yan›s›ra Hz. H›z›r'›n e¤itimin-
            den geçmifl ve ona tabi olmufl talebelerinin de, Allah'›n dilemesi ve bildirmesiyle bu
            bilgiye sahip olmas› mümkündür. Nitekim Kuran'da Allah'›n vahyetmesiyle elçile-
            rin gaybdan yana baz› bilgilere sahip olduklar› bildirilmektedir:
                O, gayb› bilendir. Kendi gayb›n› (görülmez bilgi hazinesini) kimseye aç›k
                tutmaz. Ancak elçileri (peygamberleri) içinde raz› oldu¤u (seçtikleri kimse-
                ler) baflka. Çünkü O, bunun önüne ve arkas›na izleyici (gözetleyici)ler dizer.
                (Cin Suresi, 26-27)
                Allah Peygamberimiz (sav)'e de gaybdan baz› bilgiler vahyetmifl, sonra ona flu
            flekilde seslenmifltir:
                Bu, sana (ey Muhammed) vahyetti¤imiz gayb haberlerindendir. Yoksa onlar,
                o hileli-düzeni kurarlarken, yapacaklar› ifle topluca karar verdikleri zaman
                sen yanlar›nda de¤ildin. (Yusuf Suresi, 102)





                                              53
   50   51   52   53   54   55   56   57   58   59   60