Page 105 - Tarih Boyunca Müslümanlara Atılan İftiralar
P. 105
Adnan Oktar (Harun Yahya)
ona “Tamam, o zaman şu konuda şöyle bir çalışma yapar mısın?”
gibi bir talepte bulunulur. Ama münafık kasıtlı olarak bunların
hiçbirini yerine getirmez. Zaten ‘bu sözleri söylerken ki niyeti de
asla hizmet etmek değildir’. Sadece iftira atabilmek ve huzursuz-
luk çıkarabilmek için bahane bulmaktır. Hiçbir işe yaramadığının
ve Müslümanlara hiç bir konuda yardım etmediğinin kendisi de
farkındadır ve çirkeflik yaparak yaygaralar kopararak bu imajının
üstünü örtebileceğini sanır. İnsanların aklında ‘istiyor ama imkan
tanınmadığı için bir şey yapamıyor algısını oluşturabileceğini’
zanneder. Halbuki Müslümanlar samimi hizmet etmek isteyen bi-
rinin tavrıyla, ahlaksızlığından dolayı hizmetten sinsice kaçan biri-
nin tavrını kolaylıkla ayırt edebilecek kadar akıllıdırlar.
Münafığın bu ahlakını detaylandırmak için verilebilecek daha
yüzlerce örnek vardır. Münafık iftira malzemesi olarak gerektiğin-
de, ‘sağlık gibi hassas bir konuyu bile kullanmaya çalışır’. Örne-
ğin kendisine yeni pişirilmiş çok güzel bir yemek ikram edilir, ‘ye-
meğin bayat olduğunu’ iddia eder. Yediği meyvenin kenarında bir
çürüme görse, “Bana bunu özellikle seçip verdiler, benim sağlığı-
mı umursamıyorlar” gibi hayal ürünü bir iftirayla ortaya çıkar.
Bulunduğu yerdeki tozdan alerjisi tutsa, “Burayı özellikle tozlu bı-
raktılar, hayatımı tehlikeye attılar” der. Ona güzel bir söz söyler,
iltifat ederler; “Benimle alay ettiler, dalga geçtiler” der. Yaptığı bir
işe yardım etmek isterler, “Beceriksiz olduğumu ima etmeye çalış-
tılar” der.
İşte münafık, Müslümanların arasında kaldığı sürece, bunlara
benzer iftiraları asla son bulmaz. Dünyada karşılaşabileceği en vic-
danlı, en dürüst insanların Müslümanlar olduğunu bildiği halde,
‘Bu nur gibi tertemiz insanları karalamaya çalışarak huzursuzluk
103