Page 109 - Tarih Boyunca Müslümanlara Atılan İftiralar
P. 109
Adnan Oktar (Harun Yahya)
yüzden de kendilerine asıl hedef olarak onları seçerler. Bu müba-
rek insanların varlığı, münafığın küfürdeki dostları için önemli
bir tehdittir. Çünkü münafık, takvaca üstün olan bu kimselerin,
kendilerinin küfürle olan gizli işbirliğini, sinsi planlarını fark
edip bozabilecek bir akıl, feraset ve basirete sahip olduklarının
farkındadır. Kendi şeytani sistemine zarar gelmemesi için, kendin-
ce bu insanların etkisini kırabileceği yollar arar. İşte bunun için de
bazen gizli ve açık imalarla, bazen açıkça yaptığı suçlamalarla, he-
men her konuda bu kimselere karşı ‘iftiraya dayalı bir mücadele’
vermeye başlar.
Kuran’da münafıkların bu ahlakı, ‘kötü bir zan ile zanda bulu-
nan münafık erkekler ve münafık kadınlar’ sözleriyle anlatılmış-
tır:
Bir de; kötü bir zan ile zanda bulunan münafık erkeklerle mü-
nafık kadınları ve müşrik erkeklerle müşrik kadınları azaplan-
dırması için. O kötülük çemberi, tepelerine insin. Allah, onlara
karşı gazaplanmış, onları lanetlemiş ve onlara cehennemi ha-
zırlamıştır. Varacakları yer ne kötüdür. (Fetih Suresi, 6)
Münafığın şeytani zekası keskin, yalan söylemedeki ufku da çok
geniştir. ‘Bir yalanı sıfırdan uydurup süslemek ve onu onlarca
sahte delille detaylandırmak’ münafık için kolaydır. Bir anda ‘ma-
sal gibi bir senaryo yazarak’, hiçbir gerçekliği olmayan bir yalan
ile Müslümanlara iftira atabilir. Bunun için özellikle de kendince
sürekli ‘geçmişi’ delil olarak kullanır. İnsanların geçmişte yaşanan
olayları zamanla unutabileceklerini, detayların hafızalarında silik-
leşebileceğini düşünür. İşte bu inancı doğrultusunda, geçmişe dair
sürekli yalan hikayeler anlatmaya başlar. O anda onun için önemli
olan, Müslümanların nezdinde, hedef aldığı elçiler ya da Müslü-
107