Page 119 - Tarih Boyunca Müslümanlara Atılan İftiralar
P. 119
Adnan Oktar (Harun Yahya)
SAYIN ADNAN OKTAR AKIL HASTANESİNDE VE
HÜCRE HAPSİNDE YAŞADIKLARINI ANLATIYOR:
ADNAN OKTAR: Ben çileyi her zaman kabul ettim. Nasıl? Severek ve
heyecanla. Nimeti de her zaman kabul ettim. Severek ve heyecanla.
Allah’a hamd olsun.
“Allah’ı çok seven çileyi de kabul edecek. Çileye razı olmadan sadece ni-
meti istemek olmaz. Dünya çile ve eğitim yeridir” sözümüze karşılık
olarak bir kişi, “Hocam, şu çektiğiniz çileden az bize de verseniz çok
makbule geçerdi” diyor. Sen benim çektiğim çileyi yarım saat çekmiş ol-
san Bakırköy’den bir daha çıkamazdın. Orada kalırdın. Belki de canını
Allah’a teslim ederdin. Doktorlar daha girdiğinde bayılıyorlardı olayın
dehşetinden. Ben orada dokuz ay kaldım. Hücre hapsine on beş gün da-
yanamıyorlar, ben dokuz ay kaldım hücre hapsinde. On beş gün içinde
deliriyorlar adeta çıldırıyorlar birçoğu, çünkü acı bir ızdırap olarak gö-
rülüyor hücre hapsi.
Ben dokuz ay kesintisiz kaldım ve gayet de rahattım. Nasıl rahattım?
Sadece namaz kılmak çok zor oluyordu. Dönemiyorsun bile, kıbleye dö-
nemiyorsun, artık alnım duvara geliyordu. O kadar dar, hücre hapsi.
Biz orada dokuz ay kaldık. Bu, çilenin ne olduğunu bilmiyor bazıları.
Akıl hastalarının yanına ziyarete bile gidemiyorlardı, kapısından baka-
mıyorlardı korkudan.
Doktorlar kitap yazmışlar, “Göreve gelen doktor kapıdan girdi bayıldı”
diyorlar olayın şiddetinden. Adamlar doğal ihtiyaçlarını bilmiyorlar.
Her yer dehşet içerisinde. Bağıran, çağıran delilerin içinde dokuz ay
kaldım. Dokuz dakika kalamaz bazıları.
117