Page 115 - Tarih Boyunca Müslümanlara Atılan İftiralar
P. 115
Adnan Oktar (Harun Yahya)
itibar etmezler. Ama içindeki kin, öfke ve kıskançlık bir türlü yatış-
madığı için, anlattıklarına inanılmamasının da ayrı bir samimiyet-
sizlik olduğunu iddia eder. Müslümanları adaletsizlikle, bir tarafın
sözüne inanıp, diğerini haksız yere korumakla itham eder. Yalanla-
rının ve çirkefçe metotlarının ardı arkası kesilmez. Hırsını alama-
dığı için, bu tür yöntemlerle ‘sürekli olarak Müslümanlar hakkın-
da aynı iftiraları atmaya, aleyhlerinde bir fikir oluşturana kadar
onları kötülemeye’ devam eder. İstediği, Müslümanların ona,
“Evet, şu kişi gerçekten çok kötü bir insanmış; sahtekar ve sami-
miyetsizmiş” demeleri ve ‘ona artık güvenmediklerini, onu sev-
mediklerini söylemeleri’dir. Çünkü münafık ancak bu sevgiyi yıp-
rattığını görebilirse rahatlar.
Allah Kuran’da münafıkların, ‘hayrı engelleyip, sürdüren’ kim-
seler olduklarını da bildirmiştir. (Kalem Suresi, 12) İşte münafıkla-
rın en sinsi yöntemlerinden biri bu tür sinsi ve alçakça yöntemler-
le, ‘her türlü hayrı engellemeye çalışmaları’dır. Müslümanların
hoşuna gidecek, onlara nimet olacak, onları mutlu edecek, huzur
getirecek, hayırlı ve güzel olan her şeye engel olmak ister. İşte ‘sev-
gi’ de Müslümanların en önem verdikleri nimetlerden biri olduğu
için, münafık bu hayır ve güzelliği de mutlaka onlardan uzaklaştır-
maya çalışır.
Ne var ki, Müslümanlar asla ve asla bir münafığın şeytani zeka-
sının ürünü basit yalanlarla, iman eden bir insan hakkında kanaat
değiştirmezler. Aksine o kişiye yaptığı alçakça tavırlar ve attığı kal-
leşçe yalanlar nedeniyle, o Müslümana olan sevgi ve şefkatleri daha
da artar.
113