Page 107 - Hz. Musa (as)
P. 107

Harun Yahya (Adnan Oktar)






                 Artık Hz. Musa (as)'ın kavminin içinde yer alan bu kimselerin azgınlığı
             iyice artmıştı. Peygamberlerinin hiçbir sözünü dinlemeyecek, açıkça karşı
             çıkacak hale gelmişlerdi. Bunun üzerine Musa Peygamber Rabbimiz'e yal-
             varıp kendisi ve kardeşi Hz. Harun (as)'ı bu isyankar kavimden ayırmasını
             istedi:
                 (Mu sa:) "Rab bim, ger çek ten ken dim den ve kar de şim den baş ka sı na
                 ma lik ola mı yo rum. Öy ley se bi zim le fa sık lar top lu lu ğu nun ara sı nı
                 Sen ayır." de di.
                 (Al lah) De di: "Ar tık ora sı ken di le ri ne kırk yıl ha ram kı lın mış tır.
                 On lar yer yü zün de 'şaş kın ca dö nüp du ra cak lar.' Sen de o fa sık lar
                 top lu lu ğu na üzül me." (Ma ide Su re si, 25-26)
                 Yu ka rı da ki ayet ler de gö rül dü ğü gi bi, Al lah'a ve el çi si ne yap tık la rı bu
             is yan kar lık tan son ra tam kırk yıl o böl ge İs ra ilo ğul la rı'na ha ram ol du ve ora  -
             ya gi re me di ler.
                 Hz. Musa (as) hayatı boyunca Rabbimiz'in risaletini tebliğ etmeye ça-
             lıştı. Kavmini putlardan kurtarıp onlara gerçek dini anlatmak için çaba har-
             cadı. Onun amacı, Allah'ın rızasını kazanmak için insanları uyararak onları
             cehennem azabından kurtarmaktı. Bu uğurda Firavun'la mücadele etti, ken-
             di kavminin sapkın inançlarını değiştirmeye çalıştı. Bunları yaparken hem
             Firavun ve çevresinden hem de kendi kavminin içindeki bazı kimselerden
             eziyet gördü. Fakat Hz. Musa (as) herşeyiyle Allah için yaşayan seçkin bir
             kuldu ve Rabbimiz onu Firavun'un da kendi kavminin de sıkıntı ve belala-
             rından kurtardı.
                 Peygamberlerinin izinden gitmeyen, kendilerine emanet edilmiş olan
             dine yüz çeviren ve "sen ve Rabbin git, ikiniz savaşın" diyerek nankör-
             lük eden İsrailoğulları içindeki bazı kimseler, tüm inananlar için bir ibret ve-
             silesidir. Allah, tüm insanları peygamberine yüz çevirmiş olan bazı
             İsrailoğulları gibi olmamaları için şöyle uyarır:
                 Ey iman eden ler, Mu sa'ya ezi yet eden ler gi bi ol ma yın; ki so nun da
                 Al lah onu, de mek te ol duk la rın dan te mi ze çı kar dı. O, Al lah Ka tın da
                 ve cih ti. (Ah zab Su re si, 69)








                                            105
   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111   112