Page 109 - Hz. Musa (as)
P. 109

Harun Yahya (Adnan Oktar)






             nın in san üze rin de ki önem li bir et ki si açık lan mak ta dır. Şey tan in sa nın unut -
             kan lı ğı na se bep ola bil mek te dir. Ör ne ğin şey tan di nin ve Müs lü man la rın fay  -
             da sı na olan ha yır lı bir işi unut tur mak su re tiy le en gel le me ye ça lı şır. En bü -
             yük ama cı da in sa na Al lah'ı unut tur mak, Al lah'ı an ma sı na ve dü şün me si ne
             en gel ol mak tır. Şey ta nın bu et ki si ne kar şı iman eden bir in sa nın ya pa bi le ce -
             ği en iyi mü ca de le ise sü rek li ola rak Al lah'ı ha tır da tut ma sı dır.
                 Üçüncü bir hikmet, Hz. Musa (as)'ın söz konusu unutma olayını bir
             alamet olarak kabul etmesi ve bunun üzerine yolunu değiştirmesidir. Bu da
             Hz. Musa (as)'ın Allah'la sürekli bağlantı halinde olan, karşılaştığı olayları
             O'nun yarattığını bilen ve dolayısıyla olaylardan sonuç çıkarabilen, Allah'ın
             lütfuyla, çok akıllı ve basiretli bir insan olduğunun göstergesidir.
                 Hz. Musa (as) ve genç arkadaşı yiyeceği unutmalarını işaret olarak gö-
             rüp izler üzerinden geri döndüler. Daha sonra Hz. Musa (as) bir kişiyle kar-
             şılaştı. Bu kişide Allah'ın verdiği özel bir ilim vardır. Hz. Musa (as) bu kişi-
             den bu ilmi öğrenmek istemiş, fakat o kişi Hz. Musa (as)'a buna sabrede-
             meyeceğini anlatmıştır. Kıssa şu şekildedir:
                 Der ken, Ka tı mız dan ken di si ne bir rah met ver di ği miz ve ta ra fı mız -
                 dan ken di si ne bir ilim öğ ret ti ği miz kul la rı mız dan bir ku lu bul du -
                 lar.
                 Mu sa ona de di ki: "Doğ ru yol (rüşd) ola rak sa na öğ re ti len den ba na
                 öğ ret men için sa na ta bi ola bi lir mi yim?"
                 De di ki: "Ger çek ten sen, be nim le bir lik te ol ma sab rı nı gös ter me ye
                 güç ye ti re mez sin."
                  (Böy ley ken) "Özü nü kav ra ma ya ku şa tı cı ola ma dı ğın şe ye na sıl sab -
                 re de bi lir sin?"
                 (Mu sa:) "İn şa Al lah, be ni sab re den (bi ri ola rak) bu la  cak sın. Hiç bir
                 iş te sa na kar şı gel me ye ce ğim" de di.
                 De di ki: "Eğer ba na uya cak olur san, hiç bir şey hak kın da ba na so ru
                 sor ma, ben sa na öğüt le-an la tıp söz edin ce ye ka dar."
                 Böy le ce iki si yo la ko yul du. Ni te kim bir ge mi ye bi nin ce, o bu nu (ge -
                 mi yi) de li ver di. (Mu sa) De di ki: "İçin de ki le ri ni ba tır mak için mi
                 onu del din? An dol sun, sen şa şır tı cı bir iş yap tın." De di ki: "Ger çek -
                 ten be nim le bir lik te ol ma sab rı nı gös ter me ye ke sin lik le güç ye ti re -




                                            107
   104   105   106   107   108   109   110   111   112   113   114