Page 109 - Münafıklarla Mücadelenin Önemi
P. 109
Harun Yahya (Adnan Oktar)
zannediyor ki, cehennemde vazgeçiyor zannediyor, vazgeçmi-
yor. Yani sonsuza kadar vazgeçmiyor adam, manyak yani. Allah
onu öyle yaratmış. İnsan hep pişmanlık duyduklarını zannedi-
yor, duymuyorlar. Hatta ayette, "göz ucu ile bakar, piş-
manlığını gizlerken" diyor. Yani yine enaniyetten, enaniyete
devam ediyor. Burada dünyadaki münafıklara bakın yine aynı,
ağırına gider.
Mesela Dırar mescidini kurduğunda münafıklar,
haşa, Peygamberimiz (sav)'i beğenmiyorlar. Aslında
Allah'a karşı da haşa içleri kinli, ama bunu direk ifade edemi-
yorlar, onun için mescide ihtiyaçları oluyor. Mescid olmasa
kimse gelmez. Yani tam Allahsız, Kitapsız olduklarını söylese-
ler gelmez. Onun için "Allah'a inanıyoruz" diyorlar ki,
mescid olsun. Yani, biraz onlara hareket kabiliyeti sağlı-
yor mescid. Mesela namaz kılmaları onlara hareket
kabiliyeti sağlar. Sakal bırakıyor, cübbe giyiyor, sarık
sarıyor, tesbih çekiyor. Oradan anlıyor ki insanlar, bun-
lar herhalde Müslüman. Halbuki değil o, onu haşa bir
tuzak olarak kullanıyor. Çünkü onu kullanmadığında aleni
kafir olmuş oluyor. O, ona yaramıyor kendi kafasına göre, o
münafıklığı istiyor. Peygamberimiz (sav)'e karşı öfkeyi de açık-
ça söyleyemedikleri için, böyle bir mescidle, böyle bir usul ile
söylemeyi uygun buluyorlar. Mesela diyor ki; "bakın buraya, bu
mescide, hiç kadın girmez. Ama Peygamber (sav)'in mescidine
gidin" diyor "oraya, kadınlar da geliyor" diyor. Burada "biz",
diyor, "kadına karşı bir şey duymuyoruz, görüyorsunuz.
107