Page 228 - Münafıklarla Mücadelenin Önemi
P. 228
Münafıklıkla Mücadelenin Önemi
düşünmediği için o, sanki kumarda verilen para gibi görür onu.
Hani kumarda adam parayı yatırır, fakat karşılığında bayağı bir
şeyler kazanır. Bir kumar oynadığını, fakat kaybettiğini düşünür
bunlar. Kumarbaz mantığıyla bakar. Ve o da ona çok koyar,
çok ıstırap verir. Kumarbaz nasıl kaybettiğinde canı yanıyorsa,
bu da "beş koyduk, elli alacakken kaybettik" der. Kumarbaz
gibi sürekli canı yanar, ıstırap duyar. "İnfak ettiklerinin ken-
dilerinden kabulünü engelleyen şey, Allah'ı ve elçisini
tanımamaları." Bir kere, haşa, Allah'tan üstün görüyorlar
kendilerini. Bir de elçisini tanımamaları; imam kabul etmezler
yani kendi üstünde bir lider, kendi üstünde bir yönetici kabul
etmez. Münafığın en ağırına giden konulardan biri budur.
Şeytanın da en ağırına giden konu budur. Diyor ya Cenab-ı
Allah, "secde edeceksin" diyor, acayip ağırına gidiyor şeytanın,
muazzam ağırına gidiyor. Münafık da aynı iblis gibidir, çok
ağırına gider itaat etmek. Onun için itaatten kaçar.
Müslümanların yanından kaçmasının en büyük nedenlerinden
biri budur. Bir de infak etmek istememesi, çok az da olsa infak
etmenin canını yakması. İkincisi de itaat. Çünkü ancak şeytana
itaat eder münafık. Başka kimseye itaat etmez. İblis'in emrin-
dedir. Onun için çok çok ağırına gider itaat. Ayet devam edi-
yor, "namaza ancak isteksizce gelmeleri," namazdan hiç
hoşlanmaz münafık. Ama çok hoşlanıyormuş gibi gösterir. En
istemediği şey namazdır. Namaz, yalnızken kılmaz münafık,
tekken kılmaz. Ama birini gördü mü, takkeyi kapar, tesbihi
kapar, böyle kendini kaybetmiş gibi yapar. Huşu içinde namaz
226