Page 41 - Münafıklarla Mücadelenin Önemi
P. 41
Harun Yahya (Adnan Oktar)
kında bilgi edinmek ve onu küfre bildirmek kastıyla geli-
yorlar.
OKTAR BABUNA: "Ve kendi kendilerine:
‘Söylediklerimiz dolayısıyla Allah bize azap etse ya.' der-
ler.'' (Mücadele Suresi, 8)
ADNAN OKTAR: Şimdi münafığın ölçüsü odur. Yani
"eğer münafıklık yapıyorsam, yani hakikaten (haşa) Allah varsa"
der onlar -Allah var da, o kelime anlaşılması için. Fakat onun
mantığına göre, (haşa) eğer Allah varsa mantığındadır, o zaman
belasını vermesi gerektiğini düşünür. Bela da gelmediğine göre,
onun mantığına göre, demek ki "Allah yok" der (haşa). Çünkü
"hemen belamı vermesi gerekir" diyor. Halbuki Allah onu bek-
letiyor. O ahmak, o belanın kıyaslanmayacak derecede şiddet-
li ve sonsuza kadar olanının içine girecek. O ahmak küçük bir
şey bekliyor, ufak küçücük bir şey. Ya kafasına bir odun çarpa-
cak, ya kanser olacak. Kanser onun için ne ki, onun için böyle
sürünmek ne ki? Onlar hiçbir şey. Bakın sonsuza kadar gayya
kuyusunun en derinliğinde, en şiddetli azap ile sonsuza kadar
çıkamıyor, sonsuza kadar. Allah onun için, "özel müsaade edi-
yorum" diyor Allah. "Sakın şaşırmayın" diyor Allah,
Müslümanlara söylüyor. "Benim onlara mühlet vermeme,
imkan tanımama sakın şaşırmayın" diyor. O ahmak girer orada,
pis boğazını doyurur, pis pis oralara gider sığınır, yer, içer,
yatar, Müslümanların haberlerini uzaktan izler. Bir de
Müslümana ne kötülük yapabilir? Çok da korkar
Müslümanlardan yalnız münafık, bir de öyle bir özelliği vardır.
Çünkü Müslümanların ahiretteki intikamı, Allah'ın dilemesi ile
39