Page 57 - Münafıklarla Mücadelenin Önemi
P. 57
Harun Yahya (Adnan Oktar)
rın yanına gidiyoruz, sen git Müslümanlarla savaş" diyor. "Cehd
et, biz ailemizle yiyecek içecekten istifade ederek, rahatımıza
bakarak, yan gelip yatarak öyle yaşamak istiyoruz" diyorlar.
"Sen aileyi korumuyorsun" diyorlar Peygamber (sav)'e. "Ama
bak bizim evimiz açık" diyorlar. Ayet var. "Biz ailemizi koru-
maya gidiyoruz şu an, bize müsaade" diyorlar. "Aile elden gidi-
yor" diyor. "Sen dini kurtarmanın peşindesin" diyorlar, "İslam'ı
yaşatmanın peşindesin. Biz de aileyi kurtarmanın peşindeyiz"
diyorlar. "Ayrı düşünüyoruz" diyorlar. "Sen onu düşünemiyor-
sun" diyorlar Resullulah (sav)'e, haşa. Böyle akılsızdır münafık-
lar. Allah'ın dinini kurtarmak esastır. Müslüman aleminin ailesi-
ni, dünya ailesini kurtarmak esastır. Uyuz köpekleri, uyuz sırt-
lanları kurtarmak esas değildir, münafıkları kurtarmak esas
değildir. Biz küfre tebliğ yaparız. Ama münafık Müslümanlara,
İslam'a savaş açtıysa gidip onun kanıyla, bitiyle beslenmez
Müslüman. Tiksinir.
OKTAR BABUNA: "... Allah onların şüphesiz yalan-
cı olduklarına şahidlik etmektedir." (Tevbe Suresi, 107)
ADNAN OKTAR: Açıktır tabii ki yalan söyledikleri.
OKTAR BABUNA: "İnsanlardan öylesi vardır ki,
dünya hayatına ilişkin sözleri senin hoşuna gider ve kal-
bindekine rağmen Allah'ı şahid getirir; oysa o azılı bir
düşmandır." (Bakara Suresi, 204)
ADNAN OKTAR: Münafık çok haindir, tabi, çok azılı
düşmandır. Sezdirmemeye çalışır, kendini çok dürüst
göstermeye çalışır, dindar göstermeye çalışır.
55