Page 52 - Münafıklarla Mücadelenin Önemi
P. 52

Münafıklıkla Mücadelenin Önemi




            yakar, o onu yakar. Birbirini ezip çürüten, çökerten, yaşlandı-
            ran, berbat eden mahlukattır münafıklar. Ama birbirinden de
            ayrılamaz onlar, kavim olarak yaşarlar. Mesela pislik böceği pis-
            likten ayrılamaz. Onu yuvarlar muvarlar falan, alır yuvasına
            götürür beraber olur, ayrılamaz. Mesela uyuz sırtlanların
            üstünde yaşayan uyuz bitleri vardır. Bittir o, gider yapışır, kene
            gibi onu emerek onunla yaşar. Temiz bir yerde yaşayamaz o.
            Güzel bir yerde yaşayamaz, ölür. İllaki uyuz köpek olacak, uyuz
            sırtlan olacak. Hasta olacak üstelik, hem uyuz hem hasta. Pislik
            olacak yani. Onun pisliğinin üstünde yaşayabilir.
               OKTAR BABUNA: "Allah'a and içiyorlar ki (o inkar
            sözünü) söylemediler. Oysa andolsun, onlar inkar sözü-
            nü söylemişlerdir ve İslamlıklarından sonra inkara sap-
            mışlardır ve erişemedikleri bir şeye yeltenmişlerdir..."
            (Tevbe Suresi, 74)
               ADNAN OKTAR:  Haşa, münafıklarda hep Allah'tan
            büyük olma hissi vardır. Peygamber (sav)'den daha büyük
            olduklarını, mesela Hz. Mehdi (as)'dan daha büyük, Peygamber
            (sav)'den daha büyük, hatta haşa Allah'tan da daha büyük
            olduklarını düşünürler.  Gizli dünyalarında münafıklar
            Allah'tan haşa nefret ederler, öfke duyarlar. Peygamber
            (sav)'e karşı da içlerinde nefret ve öfke vardır, haşa. Ama
            bunu sezdirmemeye çalışırlar. Çok bilmiş, ukala, üst perdeden
            bir havaları vardır. Allah akıllarını almıştır. Ayetin son kısmını
            oku.
               OKTAR BABUNA: "... Oysa andolsun, onlar inkar
            sözünü söylemişlerdir ve İslamlıklarından sonra inkara


                                      50
   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57