Page 106 - Deniz Altındaki Muhteşem Dünya
P. 106

DENİZ  ALTINDAKİ
                                                   MUHTEŞEM  DÜNYA





                                                Kimi hayvanlar için derinlere dalmak yaşamak için gereken
                                             bir zorunluluktur. Balinalar, su samurları, foklar, denizaslanları

                                              gibi bir kısım canlıların, besinlerini elde etmek için, biyolojik
                                              açıdan çok zengin olan derinlere dalmaları gerekir. Bu hayvan-
                                              ların ortak özellikleri, yüksek basınca dayanıklı olmaları ve su
                                              altında çok uzun süre kalabilmeleridir. Ayrıca bütün dalıcı hay-
                                             vanların vücut şekillerinin sudaki engelleyici güçlere karşı en
                                           uygun yapılarda olmaları gerekir. Nitekim söz konusu canlıların
                                         hepsi, şaşırtıcı şekilde "hidrodinamik" olarak bilinen bu ilmin ka-
                                     nunlarına mükemmel şekilde uyumludurlar. Sürtünmeyi minimuma in-
                        diren tüylerinden, kulak ve burun yapılarına, kanlarının biyokimyasal özelliklerinden,

                        esnek kemiklerine kadar her türlü detay önceden kendileri için bedenlerinde hazır
                       edilmiştir. Bu canlıları doğdukları andan itibaren hidrodinamik yapıları ile birlikte ya-
                       ratan Yüce Rabbimiz'dir ve onlar Allah'ın yaratmasıyla doğuştan usta dalgıçlardır.




                                        Deniz Altında Yüksek Basıncın Etkisi


                        Biz farkında olmayız, ancak etrafımızı saran hava, cildimizin her cm 'sinde her an 1 kg
                                                                                          2
                   ağırlığa sebep olur. İnsanın ve diğer tüm canlıların vücudu, bu atmosfer basıncına uygun
                   olarak yaratılmıştır. Okyanuslar ise havadan daha ağır bir maddeden oluşur: Sudan. Kara
                   ile kıyaslandığında basıncı çok daha yüksek olan bu ortamda derinlere doğru inildikçe, her
                   10 metrede bir, basınç bir kat daha artar. Bu basınç, canlının üstünde duran suyun ağırlığı-
                   dır.

                        Okyanusun çok derin kısımlarındaki hayvanlar, 1.000 atmosferin üzerindeki basınçta
                   dahi yaşayabilirler. Bu canlıların okyanusların derinliklerinde yaşamlarını sürdürebilmele-
                   ri, vücutlarının yüksek basınca uygun olarak yaratılması vesilesiyledir. Örneğin bir kara
                   canlısının derinlerde yaşamasını istesek, ciğerlerinin, kalbinin, damarlarının, böbreklerinin,
                   derisinin, kısacası her organının mevcut halinden tamamen farklı olması gerekir. Her türlü
                   tedbiri alabilecek akla sahip olan insan dahi, böyle bir ortamda bulunabilmek için özel gaz
                   karışımları ile çalışan su altı solunum aletlerine, dayanıksız cildini koruyacak özel kıyafet-
                   lere, özel haberleşme aygıtlarına, görüşünü sağlayacak gözlük ve aydınlatmalara ve daha
                   pek çok teknolojik desteğe ihtiyaç duyar. Tüm bu teknik desteğe rağmen insanın suyun al-

                   tında kalabilme süresi son derece kısıtlıdır.
                        Bilindiği gibi evrim, tamamen tesadüfleri sahte ilah edinmiş sapkın bir inanç siste-
                   midir. (Allah'ı tenzih ederiz.) Bu mantıkla Darwinistler, derin deniz canlılarının da
                   tesadüf eseri oluştuklarını, taklidi dahi yapılamayan muhteşem dalış teçhizatla-
                            rını tesadüfler sonucunda zaman içerisinde edindiklerini iddia ederler.






                                                              104
   101   102   103   104   105   106   107   108   109   110   111