Page 129 - Deniz Altındaki Muhteşem Dünya
P. 129

Harun Yahya
                                                       (Adnan Oktar)





                  bu son derece zorlu bir durumdur. Alaska Üniversitesi'nde deniz bilimci olan Michael Cas-
                  tellini, bu zorluğu "Aerobik yaparken nefesinizi tutmak gibi bir şey" diyerek açıklamaktadır. 79




                       Yüksek Basınca Uygun Sinir Sistemi

                       Yüksek basınç, insan için ölümcül etkilere sahip bir ortamdır. Kaliforniya Üniversite-
                  si'nden biyolog Burney Le Boeuf, basıncın sinir hücreleri üzerindeki etkisini, "İstem dışı sar-
                  sılmaya, nöbetlere ve ölüme yol açar, nöronlarınız aynı anda sinyal yolladığından bütün vücudu-
                                                      80
                  nuz gerilir" şeklinde tarif etmektedir. Fakat foklar yüksek basınç altında son derece rahat
                  yaşayabilmektedirler. Fokların yüksek basınç altındaki sinir sendromundan nasıl korun-
                  dukları bilim adamları için halen sırrını korumaktadır. 100-200 metre derinliğe inildiğinde
                  artan basıncın sinir hücrelerini sıkıştırarak çeşitli rahatsızlıklara sebep olması gerekirken,

                  foklarda hiçbir zaman bu duruma rastlanmaz.
                       Bütün bu özellikleri tesadüflere bağlamaya, bunun adına "evrim" diyerek açıklama
                  yapmaya çalışanlar, artık insanları aldatamamaktadırlar. Bu muhteşem özelliklerin farkın-
                  da olan her insan canlılarda bir olağanüstülüğün, çarpıcı ve ihtişamlı bir sanatın hüküm
                  sürdüğünü rahatlıkla anlayabilmektedir. Bu sanat, Yaratılış'tır. Bu ihtişamlı Yaratılış'ı biz-
                  ler için var eden Yüce Kudret ise, alemlerin Rabbi olan Allah'tır.

                       ... Onlar, gerçekten kendilerini yaratan Allah'ı görmediler mi? O, kuvvet bakı-
                       mından kendilerinden daha üstündür. Oysa onlar, Bizim ayetlerimizi (bilerek)
                       inkar ediyorlardı. (Fussilet Suresi, 15)
   124   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134