Page 224 - Deniz Altındaki Muhteşem Dünya
P. 224
DENİZ ALTINDAKİ
MUHTEŞEM DÜNYA
lanamayan diğer engellerdir. 183 Dolayısıyla Darwinistler, sergilenen bu olağanüstü kom-
plekslik nedeniyle, değil bu muhteşem yapıların detaylarını açıklayabilmek, bu konuda
sahte bir senaryo bile kurgulayamamaktadırlar.
Darwin dönemindeki cehalet ve günümüz Darwinistlerinin şok edici durumu
Biyoelektriğin varlığı Nil nehrinde yaşayan elektrik çarpan balıklar nedeniyle eski
çağlardan beri biliniyordu. 18. yüzyılda Galvani ve Volta'nın, kurbağalarda ve diğer
hayvanlarda kas kasılması ile elektrik arasındaki ilişkiyi ortaya çıkaran deneyleri, bu
yöndeki bilgilerin artmasına sebep olmuştur. Fakat elektrikli balıkların dünyası hakkın-
da daha net bilgiler, ancak Darwin'den yüzyıl kadar sonra elde edilebildi. Cambridge
Üniversitesi'nde İngiliz zoolog Hans Werner Lissman, 20. yüzyılın ikinci yarısında elek-
trik algı özelliğini ilk ortaya çıkaran kişi olarak tanınmaktadır. Darwin'den 100 yıl sonra
Lissman bu elektrikli organlar için, "evrimsel geçmişleri... hala tatmin edici bir cevap bekli-
yor" 184 diye belirtmektedir. O zamandan bu zamana bu sözde "evrimsel geçmiş" cevap-
sız kalmıştır çünkü canlıların tamamen büyük bir sahtekarlığa dayanan böyle bir evrim-
sel geçmişleri yoktur.
Zayıf elektrik akımının amacı ve faydası, Darwin döneminin cehaleti içinde anlaşı-
lamamıştır. 1950'lere gelindiğinde bile hala, zayıf elektrik akımlarının önemi henüz tes-
pit edilememiştir. Daha önce Darwin'in ifadelerinden de anladığımız gibi, canlılardaki
söz konusu sistemlerin tamamı işe yaramaz ve fonksiyonsuz zannedilmekteydi. Darwin
döneminin cehaleti içinde, evrim iddialarıyla asla açıklanamayacak muhteşem kom-
plekslikteki yapılar, evrimciler tarafından kısaca faydasız olarak kabul ediliyor ve böy-
lelikle evrim için baş ağrıtıcı bir zorluk olmaktan çıkıyordu. Bu bakımdan ele alındığın-
da, günümüz Darwinistlerinin durumu Darwin'den çok daha şok edicidir. Çünkü onlar,
canlı yapılarındaki komplekslikleri ve faydaları çok iyi bildikleri halde, Darwin'le aynı
yanılgıyı savunmaktadırlar.
Nitekim tüm diğer yapılarda olduğu gibi, Darwin'in faydasız olarak gördüğü zayıf
elektrik akımının da, ilerleyen yıllarda son derece karmaşık bir yön bulma sistemi için
kullanıldığı, bir algı olarak fonksiyona ve ileri teknoloji ürünü bir çalışma prensibine sa-
hip olduğu anlaşıldı. Prof. Howard Hughes, zayıf elektrik organlarının evrim teorisini
nasıl açmaza sürüklediğine Sensory Exotica (Olağandışı Duyular) adlı kitabında şöyle yer
vermektedir:
Birbiriyle yakından bağlantılı görünmeyen türlerde zayıf elektrikli organların
bulunması, özellikle Charles Darwin için bir endişe konusuydu. Evrim teorisi
için bu konuyu tümüyle bir problem olarak görüyordu. Peki sorun nereden kaynak-
lanıyordu? Evet, aslında iki ayrı problem söz konusuydu. Birincisi zayıf elektrik akımı-
222