Page 307 - Deniz Altındaki Muhteşem Dünya
P. 307

Harun Yahya
                                                        Adnan Oktar





                                                      için 20. yüz yıl bo yun ca yü rü tü len tüm ev rim ci ça ba lar
                                                      hep ba şa rı sız lık la so nuç lan dı. San Di ego Scripps Ens -

                                                      ti tü sü'nden  ün lü  je okim ya cı  Jeff rey  Ba da,  ev rim ci
                                                      Earth der gi sin de 1998 yı lın da ya yın la nan bir ma ka le -
                                                      de bu ger çe ği şöy le ka bul eder:
                                                      Bu gün, 20. yüz yı lı ge ri de bı ra kır ken, ha la, 20. yüz yı -
                                                      la gir di ği miz de sa hip ol du ğu muz en bü yük çö zül -
                                                      me miş prob lem le kar şı kar şı ya yız: Ha yat yer yü zün -

                                                      de na sıl baş la dı? (Jeffrey Bada, Earth, Şubat 1998, s.
                                                      40.)




                                                                Ha ya tın Komp leks Ya pı sı

                  En son ev rim ci kay nak la rın da ka bul
                  et ti ği gi bi, ha ya tın kö ke ni, ha la ev rim  Evrimcilerin hayatın kökeni konusunda bu denli
                  te ori si için son derece bü yük bir aç -  büyük bir açmaza girmelerinin başlıca nedeni, Darwi-
                  maz dır.
                                                      nistlerin en basit zannettikleri canlı yapıların bile ola-
                                                      ğanüstü derecede kompleks özelliklere sahip olması-
                  dır. Canlı hücresi, insanoğlunun yaptığı bütün teknolojik ürünlerden daha  komplekstir.

                  Öyle ki, bugün dünyanın en gelişmiş laboratuvarlarında bile cansız maddeler biraraya ge-
                  tirilerek canlı bir hücre, hatta hücreye ait tek bir protein bile üretilememektedir.
                       Bir hücrenin meydana gelmesi için gereken şartlar, asla rastlantılarla açıklanamayacak
                  kadar fazladır. Ancak bunu detaylarıyla açıklamaya bile gerek yoktur. Evrimciler daha
                  hücre aşamasına gelmeden çıkmaza girerler. Çünkü hücrenin yapı taşlarından biri olan
                  proteinlerin tek bir tanesinin dahi tesadüfen meydana gelmesi ihtimali matematiksel ola-
                  rak "0"dır.
                       Bunun nedenlerinden başlıcası bir proteinin oluşması için başka proteinlerin varlığı-
                  nın gerekmesidir ki bu, bir proteinin tesadüfen oluşma ihtimalini tamamen ortadan kaldı-

                  rır. Dolayısıyla tek başına bu gerçek bile evrimcilerin tesadüf iddiasını en baştan yok etmek
                  için yeterlidir. Konunun önemi açısından özetle açıklayacak olursak,
                  1.     Enzimler olmadan protein sentezlenemez ve enzimler de birer proteindir.
                  2.     Tek bir proteinin sentezlenmesi için 100'e yakın proteinin hazır bulunması ge-
                  rekmektedir. Dolayısıyla proteinlerin varlığı için proteinler gerekir.
                  3.     Proteinleri sentezleyen enzimleri DNA üretir. DNA olmadan protein sentezlene-
                  mez. Dolayısıyla proteinlerin oluşabilmesi için DNA da gerekir.

                  4.     Protein sentezleme işleminde hücredeki tüm organellerin önemli görevleri var-
                  dır. Yani proteinlerin oluşabilmesi için, eksiksiz ve tam işleyen bir hücrenin tüm orga-
                  nelleri ile var olması gerekmektedir.
                       Hüc re nin çe kir de ğin de yer alan ve ge ne tik bil gi yi sak la yan DNA mo le kü lü ise, ina nıl -



                                                            305
   302   303   304   305   306   307   308   309   310   311   312