Page 80 - Deniz Altındaki Muhteşem Dünya
P. 80
DENİZ ALTINDAKİ
MUHTEŞEM DÜNYA
Balık Derisi:
İnsan suyun içinde belli bir süre kaldıktan sonra, cildi olumsuz etkilenmeye başlar ve
suda kalış süresi uzadıkça cildinde oluşan hasar da artar. Oysa balıklar sürekli su içinde ol-
malarına rağmen, ciltleri hiç zarar görmez. Üst derilerindeki sert parlak tabaka sayesinde,
suyun balığın vücuduna girmesi ve cildinin olumsuz etkilenmesi engellenmiş olur.
Balıkların pek çoğunun vücutlarını kaplayan dayanıklı deri, alt ve üst olmak üzere iki
tabakadan oluşur. Üst deri içerisinde mukus salgılayan bezler bulunmaktadır. Mukus kay-
gan ya da yapışkan bir yapıda olup, balığın su içerisindeki hareketi sırasında sürtünmeyi
en az seviyeye indirmeye yarar. Bu kayganlık özelliğiyle balık hem daha hızlı hareket eder,
hem de balığın düşmanları tarafından yakalanması zorlaşır. Mukusun bir başka özelliği ise
balığı hastalık yapan organizmalara karşı korumasıdır. 53
Ayrıca balıkların üst derisinde keratin (derinin alt tabakalarındaki yaşlı hücrelerin öl-
meleri ve yerlerini genç hücrelere terk etmesi sonucu oluşan sert ve dayanıklı madde) ben-
zeri bir tabaka da mevcuttur. Bu tabaka suyun vücuda girmesini engelleyerek, balığın vü-
cudundaki iç basınç ile dış ortam basıncının dengelenmesini sağlar. Eğer bu tabaka olma-
saydı, içeri kontrolsüz giren su nedeniyle, balığın vücudundaki basınç dengesi bozulacak
ve balık ölecekti. Görüldüğü gibi balıkların sudaki hareketini kolaylaştırıcı birçok sistem
vardır ve bunlardan biri olmadan diğeri işe yaramaz ve dolayısıyla sistemin bir parçasın-
daki eksiklik canlının ölümü ile sonuçlanır.
Mukus sıvısının kaygan, yapışkan ve aynı zamanda mikrop öldürücü niteliklerinin bir
arada olması, balık için bir zorunluluktur. Bütün bu şartların dev kimyasal tesislerde değil
de, balığın derisinin altındaki birkaç milimetrelik bir tabakada üretilmesi, canlıları tüm ihti-
yaçlarını karşılayacak özelliklerle yaratan Rabbimiz'in varlığının delillerinden biridir.
Darwinizm, canlı varlıklardaki her türlü muhteşem yapı karşısında çökmüş durum-
dadır. Yeryüzündeki bütün balık türleri yukarıda sayılan özelliklerin tamamına eksiksiz
olarak sahiptir. Balıklar milyonlarca yıldır hiç değişmeden, hep bu mükemmel özelliklere
sahip olmuşlardır. Bunu, milyonlarca yıl öncesinde yaşamış balıkların günümüze gelen ka-
lıntılarında görmek mümkündür. Günümüzde elde edilmiş olan 350 milyondan fazla fosil
kalıntısı bize milyonlarca deniz canlısının örneğini vermiştir. Bunların tarihleri yaklaşık
540 milyon yıl önceki Kambriyen Pataması'na kadar ulaşmaktadır. Bu kalıntıların büyük
bir bölümü, deniz canlılarının milyonlarca yıl önce de günümüzdekilerle aynı olduklarını,
yani hiçbir değişim geçirmemiş olduklarını ortaya koymaktadır. Bu durum bize balıkların
evrim geçirmediklerini, mükemmel halleriyle yaratıldıklarını gösterir. Rabbimiz'in üstün
güç ve kudreti, Kuran ayetlerinde şöyle bildirmektedir:
... Göklerde ve yerde her ne varsa O'nundur, tümü O'na gönülden boyun eğmiş-
lerdir. Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına
karar verirse, ona yalnızca "Ol" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi, 116-117)
78