Page 149 - Müminlerin Mutluluğu
P. 149
Adnan Oktar (Harun Yahya)
rıl ma sı ef sa ne si ni ke sin ola rak yık tı. Böy le ce do ğal se lek si yon "tek ba şı na"
ve do la yı sıy la tü müy le et ki siz bir me ka niz ma ola rak kal mış olu yor du.
Neo-Dar wi nizm ve Mu tas yon lar
Dar wi nist ler ise bu du ru ma bir çö züm bu la bil mek için 1930'la rın son -
la rın da, "Mo dern Sen te tik Te ori"yi ya da da ha yay gın is miy le neo-Dar wi -
nizm'i or ta ya at tı lar. Neo-Dar wi nizm, do ğal se lek si yo nun ya nı na "fay da lı
de ği şik lik se be bi" ola rak mu tas yon la rı, ya ni can lı la rın gen le rin de rad yas -
yon gi bi dış et ki ler ya da kop ya la ma ha ta la rı so nu cun da olu şan bo zul ma -
la rı ek le di. Bugün de hala bilimsel olarak geçersiz olduğunu bilmelerine
rağmen, Darwinistlerin savunduğu model neo-Darwinizm'dir. Teori, yer-
yüzünde bulunan milyonlarca canlı türünün, bu canlıların, kulak, göz, ak-
ciğer, kanat gibi sayısız kompleks organlarının "mutasyonlara", yani
genetik bozukluklara dayalı bir süreç sonucunda oluştuğunu iddia etmek-
tedir. Ama teoriyi çaresiz bırakan açık bir bilimsel gerçek vardır: Mutas-
yonlar canlıları geliştirmezler, aksine her zaman için canlılara zarar
verirler.
Bunun nedeni çok basittir: DNA çok kompleks bir düzene sahiptir. Bu
molekül üzerinde oluşan herhangi bir tesadüfi etki ancak zarar verir. Ame-
rikalı genetikçi B. G. Ranganathan bunu şöyle açıklar:
Mu tas yon lar kü çük, ras ge le ve za rar lı dır lar. Çok en der ola rak mey da na
ge lir ler ve en iyi ih ti mal le et ki siz dir ler. Bu üç özel lik, mu tas yon la rın ev -
rim sel bir ge liş me mey da na ge ti re me ye ce ği ni gös te rir. Za ten yük sek de -
re ce de özel leş miş bir or ga niz ma da mey da na ge le bi le cek rast lan tı sal bir
de ği şim, ya et ki siz ola cak tır ya da za rar lı. Bir kol sa atin de mey da na ge -
le cek ras ge le bir de ği şim kol sa ati ni ge liş tir me ye cek tir. Ona bü yük ih ti -
mal le za rar ve re cek ve ya en iyi ih ti mal le et ki siz ola cak tır. Bir dep rem bir
şeh ri ge liş tir mez, ona yı kım ge ti rir. (Charles Darwin, The Origin of Spe-
147