Page 151 - Müminlerin Mutluluğu
P. 151
Adnan Oktar (Harun Yahya)
Bunlar, bir geçiş sürecinde oldukları için de, sakat, eksik, kusurlu canlılar
olmalıdır. Evrimciler geçmişte yaşamış olduklarına inandıkları bu hayali
varlıklara "ara-geçiş formu" adını verirler.
Eğer gerçekten bu tür canlılar geçmişte yaşamışlarsa bunların sayıla-
rının ve çeşitlerinin milyonlarca hatta milyarlarca olması gerekir. Ve bu
garip canlıların kalıntılarına mutlaka fosil kayıtlarında rastlanması gerekir.
Darwin, Türlerin Kökeni'nde bunu şöyle açıklamıştır:
Eğer te orim doğ ruy sa, tür le ri bir bi ri ne bağ la yan sa yı sız ara-ge çiş çe şit -
le ri mut la ka ya şa mış ol ma lı dır... Bun la rın ya şa mış ol duk la rı nın ka nıt -
la rı da sa de ce fo sil ka lın tı la rı ara sın da bu lu na bi lir. (Charles Darwin,
The Origin of Species, s. 172, 280)
Ancak bu satırları yazan Darwin, bu ara formların fosillerinin bir türlü
bulunamadığının da farkındaydı. Bunun teorisi için büyük bir açmaz oluş-
turduğunu görüyordu. Bu yüzden, Türlerin Kökeni kitabının "Teorinin
Zorlukları" (Difficulties on Theory) adlı bölümünde şöyle yazmıştı:
Eğer gerçekten türler öbür türlerden yavaş gelişmelerle türemişse,
neden sayısız ara geçiş formuna rastlamıyoruz? Neden bütün doğa
bir karmaşa halinde değil de, tam olarak tanımlanmış ve yerli ye-
rinde? Sayısız ara geçiş formu olmalı, fakat niçin yeryüzünün sayılama-
yacak kadar çok katmanında gömülü olarak bulamıyoruz... Niçin her
jeolojik yapı ve her tabaka böyle bağlantılarla dolu değil? (Charles Dar-
win, The Origin of Species, s. 172, 280)
Dar win'in Yı kı lan Umut la rı
An cak 19. yüz yı lın or ta sın dan bu ya na dün ya nın dört bir ya nın da
hum ma lı fo sil araş tır ma la rı ya pıl dı ğı hal de bu ara ge çiş form la rı na rast -
la na ma mış tır. Ya pı lan ka zı lar da ve araş tır ma lar da el de edi len bü tün bul -
gu lar, ev rim ci le rin bek le dik le ri nin ak si ne, can lı la rın yer yü zün de
149