Page 114 - Şeytanın Enaniyeti
P. 114

112                     ŞEYTANIN ENANİYETİ

            dırıya sürükleyen bozuk mantıkları ve görecekleri karşılık hak-
            kında şöyle hükmetmiştir:

                Allah'ın kullarından dilediğine Kendi fazlından (pey-
                gamberliği) indirmesini 'kıskanarak ve Hakk'a baş
                kaldırarak' Allah'ın indirdiklerine tanımamakla, ne-
                fislerine ne kötü şeye karşılık sattılar, böylelikle ga-
                zap üstüne gazaba uğradılar. Kafirler için alçaltıcı bir
                azap vardır. (Bakara Suresi, 90)
               Ayetlerden de anlaşıldığı gibi, hareketlerinin altında yatan
            yegane sebep kibirleriydi. Peygamberliğin kendilerinden başka-
            larına indirilmiş olmasını kıskanmışlar, elçilerin üstünlüğünü ka-
            bullenmek istememişlerdi. En üstün olanların kendileri olması-
            nı istiyorlardı. Kısacası bütün bu ayak diretmelerinin, zorluk çı-
            karmalarının ve kendileriyle uğraştırmalarının sebebi müstek-
            bir oluşlarıydı. Böylece peygamberlerine zorluk çıkaran, onlara
            eziyet etmeye çalışan kavim olarak tarihe geçtiler. Elbette ki bu
            tutumlarının karşılığını gördüler ve doğru yoldan sapan ve son-
            suz azaba mahkum olan yine kendileri oldu:
                Hani Musa kavmine demişti ki, "Ey kavmim gerçek-
                ten benim sizin için Allah'tan gönderilmiş bir elçi ol-
                duğumu bildiğiniz halde niçin bana eziyet ediyorsu-
                nuz? İşte onlar eğrilip sapınca Allah da onların kalp-
                lerini eğriltip saptırmış oldu. Allah fasık bir toplumu
                hidayete erdirmez. (Saff Suresi, 5)
               İsrailoğulları yalnız Hz. Musa'ya karşı değil Allah'ın kendileri-
            ne gönderdiği tüm elçilere karşı büyüklenmişler, hatta kimi za-
            man bu kibirleri onları elçileri öldürmeye kadar götürmüştür:
                ... Demek size ne zaman bir elçi nefsinizin hoşlanma-
                yacağı bir şeyle gelse büyüklük taslayarak bir kısmı-
                nız onu yalanlayacak, bir kısmınız da onu öldürecek-
   109   110   111   112   113   114   115   116   117   118   119