Page 108 - Gözdeki Mucize
P. 108
Gözdeki Mucize
Gözün Yaratılışı
Bu kitabın birçok bölümünde gözün yapısından, birbirleriyle
uyum içinde çalışan bölümlerden, her bölümün ne kadar özel bir
yapıya ve göreve sahip olduğundan, beynin görmedeki rolünden,
kurulu bir sistemin mükemmelliğinden ve kusursuzluğundan bah-
sedildi. Gerek parça parça ele alındığında, gerek bir bütün olarak
düşünüldüğünde gözün ne kadar büyük bir mucize olduğuna deği-
nildi. Buraya kadar hep mevcut bir sistemin işleyişi üzerinde durul-
du. Bu bölümde ise gözün çalışması veya gözü oluşturan yapıları
değil, bizzat gözün varlığı hakkında büyük bir mucizeyi inceleyece-
ğiz.
İnsan hayatı boyunca birçok gözle muhatap olur. Aynaya bak-
tığında gördüğü kendi gözleri, anne babasının, kardeşlerinin, arka-
daşlarının, eşinin gözleri... Peki bu gözlerin hepsi aynı mükemmel-
likte olacak şekilde nasıl oluştular?
Sizin, 'ben' diye nitelendirdiğiniz varlık, yani kendiniz ise,
gözle görülemeyecek kadar küçük tek bir hücreden oluşuyordunuz.
Derken bölündünüz iki hücre oldunuz, yine bölündünüz dört yeni
hücre oldunuz. Bu bölünme milyonlarca kere tekrarlandı ve par-
mak büyüklüğünde bir et topu oldunuz. Derken bu etin üzerinde
iki küçük siyah leke belirdi. Günler geçtikçe bu lekeler bir çukur
oldu ve içinde eşsiz bir organ oluşmaya başladı. Bu çukurun içinde
göz bebeğiniz, merceğiniz, korneanız, retinanız, göz akınız, irisiniz,
üzerinde göz kapaklarınız, altında göz pınarlarınız, içinde besin
taşıyan bir sıvı, bu sıvıyı üreten pınarlar, gerekli her noktaya kan
götüren milyarlarca kılcal damarınız bir uyum içinde yoktan var
oldu. Bir süre sonra bu yazıyı okumanızı sağlayan gözlerinizin
yaratılması tamamlandı ve doğum sonrasında dünyaya gözlerinizi
açtınız.
Gözün oluşumunu öğrenmek için öncelikle insan vücudunun
gelişimine kısaca bir göz atalım:
106