Page 175 - Gözdeki Mucize
P. 175
Adnan Oktar (Harun Yahya)
Şimdi tüm bunların üzerinde düşünelim. Deniz memelilerinin
sahip oldukları tüm bu şaşırtıcı özellikler, evrim teorisinin yegane
iki mekanizması, yani mutasyon ve doğal seleksiyon kanalıyla oluş-
muş olabilirler mi? Hangi mutasyon bir yunusun bedenine sonar
sistemi yerleştirebilir ve sonra da hayvanın beynini sonardan koru-
mak için kafatasını ses yalıtımlı hale getirebilir? Hangi mutasyon,
bu canlılara karanlık sularda görmelerini sağlayacak göz yapıları
kazandırabilir? Hangi mutasyon, eskiden karada yaşadıkları öne
sürülen bu hayvanların "suya geçiş"lerini sağlayabilir? Hangi
mutasyon, bu hayvanların bedenlerine hassas mekanizmaları yer-
leştirebilir?
Evrim teorisyenlerinin bunlara verebilecek tek bir cevapları
bile yoktur. Balıkların sularda "tesadüfen" oluştuklarını, sonra yine
tesadüfler yardımıyla karaya çıkıp sürüngen ve memelilere evrim-
leştiklerini, sonra da bu memelilerin yeniden suya dönerek suda
yaşam için gerekli olan özellikleri yine tesadüfen kazandıklarını öne
süren, tüm bu fantastik hikayeyi yazan evrim teorisi, bu aşamaların
hangisini kanıtlayabilir? Cevap her seferinde olumsuzdur. Evrim
teorisi bu aşamaların gerçekleştiğini ispatlamak bir yana, bunların
gerçekleşmeleri için en küçük bir ihtimalin var olduğunu bile ispat-
layamamaktadır.
Ahtapot Gözü
Ahtapot omurgasızlar içerisinde en kompleks göz yapılarından
birine sahiptir. Ahtopot gözü de kamera prensibine dayalı olarak
işlem yapar. Ama alıcı tarafından alınan görüntü daha küçüktür,
çünkü gözün kendisi daha küçüktür. Alıcı hücrelerin her biri direkt
olarak beyne sinyal gönderir ve bunlar diğer binlercesiyle birleşerek
adeta optik sinir gibi tek bir kabloyu oluştururlar. Bu kablo vasıta-
sıyla sinyaller optik loplara ulaşır. Ahtapot, çok komples olan gözü
ve merkezi sinir sisteminin üstün yapısı sayesinde çok net görür. 53
173