Page 484 - Yaratılış Atlası 3. Cilt
P. 484

turan bu önemli meseleyi kitab›nda "tevil etmeye" (yani
                 bahaneler öne sürerek bu sorundan kurtulmaya) çal›fl-
                 t›. Kitab›n›n "Difficulties on Theory" (Teorinin Zorlukla-
                 r›) bafll›kl› bölümünde bu konuya yer ay›rd›. Bununla                                                          Darwin'in en
                                                                                                                             hararetli savunu-
                 beraber, "On the Imperfection of the Geological Record"                                                     cusu olarak bili-
                 (Jeolojik Kay›tlar›n Yetersizli¤i) bafll›kl› ve s›rf fosiller                                                  nen Thomas
                                                                                                                                 Huxley
                 ve ara formlar›n yoklu¤u konusunu ele alan bir bö-
                 lüm daha ekledi kitab›na.

                      Ancak kitab›n her iki bölümünde de Darwin'in
                 sorunu çok aç›k bir flekilde görülüyordu. Teorisi,
                 canl› türlerinin çok küçük ve uzun vadeli kademe-
                 li de¤iflimlerle ortaya ç›kt›klar› iddias› üzerine ku-

                 ruluydu. E¤er bu do¤ru olsayd›, o zaman her türü
                 bir di¤erine ba¤layan ara formlar yaflam›fl olmal›
                 ve bunlar›n izlerine de fosil kay›tlar›nda rastlanma-
                 l›yd›. Ama fosil kay›tlar› hiçbir "ara form" göstermi-

                 yordu.
                      Darwin sonuçta bu büyük sorunu gelece¤e ha-
                 vale etmek durumunda kald›. Zaten fosil sorununu
                 ele almak için yazd›¤› bölümün bafll›¤› -"On the Im-

                 perfection of the Geological Record" (Jeolojik Kay›tlar›n
                 Yetersizli¤i)- bunu aç›kça gösteriyordu. Darwin'e göre
                 sorun fosil kay›tlar›n›n yetersiz olmas›yd›. Yeni fosil-
                 ler bulundukça, teorisini destekleyen kan›tlar gelece¤ine ke-

                 sin gözüyle bak›yordu. fiöyle yazm›flt›:

                      Jeolojinin sözünü etti¤im gibi kademeli bir organik zincir a盤a ç›karmad›¤› kesin; ve bu, belki
                      de, benim teorime karfl› öne sürülebilecek en bariz ve en büyük itiraz. Aç›klaman›n, jeolojik kay›tlar›n ola¤anüs-
                      tü derece yetersiz oluflunda yatt›¤›na inan›yorum.       20

                                                                                               O zamanlar Darwin'in bu kehaneti baz›-
                                                                                           lar›na inand›r›c› gelmiflti. Say›lar› giderek ar-

                                                                                           tan Darwinistler yeryüzünü kazarak fosil ka-
                                                                                           y›tlar›n› geniflletmeye ve "kay›p" sand›klar›
                                                                                           ara formlar› aramaya bafllad›lar. Onlar› heye-
                                                                                           canland›racak baz› bulgular da elde edildi...
                                                                                           Ama bu heyecanlar›n›n bofluna oldu¤u za-

                                                                                           manla anlafl›lacakt›.
                                                                                               Evrimciler ad›na heyecanland›r›c› bulgu-
                                                                                           lardan biri, Archaeopteryx ad› verilen bir kufl

                                                                                           fosiliydi. 1860 y›l›nda  Almanya'n›n Solnho-
                                                                                           fen kasabas› yak›nlar›nda bulunan bu fosil,
                                                                                           bir kufla ait olmas›na karfl›n baz› özgün özel-
                                                                                           likler içeriyordu. A¤z›nda difllerin, kanatla-
                                                                                           r›nda pençe benzeri t›rnaklar›n var olmas› ve

                                                                                           uzun kuyru¤u, fosilin bu aç›lardan sürün-
                                                                                           genlere benzetilmesine neden oldu. Bu ise
                                                                                           Darwinistler için bulunmaz bir f›rsatt›. Dar-

                                                                                           win'in en ateflli savunucusu olarak bilinen
                                                                                           Thomas Huxley,  Archaeopteryx'i yar› sürün-
                                          Archaeopteryx fosili.




                482 Yarat›l›fl Atlas› Cilt 3
   479   480   481   482   483   484   485   486   487   488   489