Page 614 - Yaratılış Atlası 3. Cilt
P. 614

Sosyal Darwinizm ve Savafl


                       Sosyal Darwinizm'in ırklar arası çatışmanın milletlerin ilerlemesini sağlayacağı aldatmacası, savaşlara

                  da zemin hazırlamıştır. Sosyal Darwinizm'in yaygın olduğu Birinci Dünya Savaşı öncesi dönemde, savaş,
                  zayıfların elenmesi, güçlülerin hayatta kalması, insan ırkının gelişebilmesi, ağırlık ve yük olarak görülen
                  insanların yok edilmesi için sözde "en uygun yol" olarak görülüyordu.
                       Tarih boyunca insanlık birçok savaş yaşamıştır. Ancak bu savaşlar, genellikle sınırlarda, sivil halk doğ-

                  rudan hedef alınmaksızın, savaşan ülkelerin orduları arasında gerçekleşirdi. Sosyal Darwinist amaçlarla
                  yapılan savaşlarda ise asıl hedef halktı. Çünkü amaç sözde "uygun" olmayan, kendilerince "aşağı" olan hal-
                  kı yok etmek ve "gereksiz fazla olan nüfusu" azaltmaktı.
                       Birinci Dünya Savaşı öncesinde, savaşın Darwinist dayanaklarının anlatıldığı yazılara ve konuşmalara

                  sık sık rastlanıyordu. New York Amerikan Doğa Tarihi Müzesi dergisi Natural History'nin baş editörü Ric-
                  hard Milner, Birinci Dünya Savaşı'nda Alman entelektüellerin Darwinci ve savaşçı görüşleri için şöyle de-
                  mektedir:

                       Birinci Dünya Savaşı sırasında, Alman aydınlar doğal seleksiyonun karşı konulamaz bir güç, onları hakimiyet
                       için kanlı mücadeleye mecbur bırakan bir doğa kanunu olduğuna inandılar. Siyasi ve askeri ders kitapları, Dar-
                       win'in teorilerini, dünya hakimiyeti için yapılan araştırmanın "bilimsel" bir temeli olarak geliştirdiler. Alman
                       bilim adamları ve biyoloji profesörleri ise buna tam destek verdiler.     72

                       General F. von Bernhardi de aynı yıllarda The Next War (Bir Sonraki Savaş) adlı kitabında sosyal Dar-
                  winizm propagandası yapmış ve savaşı övmüştü. Savaşın biyolojik bir zorunluluk olduğunu iddia eden
                  Bernhardi, dünyayı uygun olmayanlardan temizlemenin en iyi yolunun savaş olduğunu iddia etmişti.

                  Bernhardi "Savaş, öncelikli önemi olan biyolojik bir zorunluluktur, insanlığın hayatında vazgeçilemez bir
                  düzenleyici unsurdur. Savaş, gücü artırır ve insanın ilerleyişini teşvik eder" diyordu.              73
                       Savaşın "düzenleyici bir unsur" olduğunu öne sürmek ne akıl ve mantıkla ne de bilimsel veriler-
                  le açıklanabilir bir durum değildir. Savaş büyük can ve mal kayıplarına sebep olan, toplumların

                  geleceği üzerinde telafi edilmesi zor tahriplere neden olan yıkıcı bir güçtür.
                       Buna rağmen sürekli savaşmayı, katliamlar yapmayı sözde medeniyetin bir gerekliliği
                  olarak görenler, savaş çığırtkanlığı yapmaya devam ediyorlardı. Örneğin Bernhardi kitabı-
                  nın bir başka yerinde şöyle yazıyordu:



















































                612 Yarat›l›fl Atlas› Cilt 3
   609   610   611   612   613   614   615   616   617   618   619