Page 646 - Yaratılış Atlası 3. Cilt
P. 646
T4 Ötenazi Program›: "Bilimsel" Cinayetler
Naziler tüm bu yasalarla birlikte çok daha inanıl-
maz uygulamaların temellerini atmış oldular. İnsan-
lık için utanç verici olan bu uygulamalardan biri de
"zihinsel hastaların toplu katliamı" olarak açıklanabi-
lecek olan "T4 Ötenazi Programı"ydı. Program adını,
uygulamanın yürütüldüğü merkezin Berlin'deki ad-
resinin baş harflerinden almaktaydı: Tiergartenstras-
se 4.
Nazi Almanyası'nda ötenazi, sözde ırk temizliği-
ni sağlamak için kısırlaştırmadan sonra başvurulan
ikinci yöntem haline gelmişti. T4 ötenazi programı
dahilinde, tedavisi mümkün olmayan, fiziksel veya
zihinsel özürlü, ruhsal sorunları olan insanlar ve yaş-
lılar öldürüldüler. Bir yanda gaz odalarında masum
bebekler, kadınlar, yaşlılar yalnızca farklı ırktan ol-
dukları için soykırıma tabi tutulurken, diğer yanda
aynı ırktan olmalarına rağmen zayıf ve güçsüz görül-
dükleri için binlerce mazlum acımasızca katlediliyor-
du. Hitler bu acımasız programı 1939 yılında başlattı
ve 1941 yılına kadar resmi olarak bu uygulama de-
vam etti. Ancak cinayetler 1945 yılında Nazilerin ye-
nilgisine kadar gayri resmi olarak sürdürüldü.
T4, "Geheime Reichssache" (Gizli Alman Hükü-
meti Meseleleri) olarak bilinen emir ve önlemleri de
Hitler'in her türlü politikas›n›n, insanlar› ölüme ve vahflete
içeriyordu ve bunların yerine getirilmesinde görevli
götürdü¤ünü temsil eden 1945 y›l›na ait bir karikatür
olan kişiler sessiz kalmaya mecburdular. Nazi döne-
mindeki ötenazi uygulamaları konusunda fazla bilgi edinilememesinin en önemli nedenlerinden biri, bu
program dahilinde eğitilen ve kullanılan personelin daha sonra savaşın en tehlikeli cephelerine asker ola-
rak gönderilmeleriydi. Bunlardan biri Yugoslavya cephesiydi. Bu ülkedeki direnişi yürüten Partizanlar,
esir almak yerine tüm düşman askerlerini öldürmeleriyle tanınıyorlardı. Ötenazi tanıklarının büyük bir ço-
ğunluğu da bu cepheye gönderilerek ortadan kaldırılmıştı.
Almanya'da sözde "Irksal Temizlik"in kurucusu olan Alfred Ploetz, Fundamental Outline of Racial Hygie-
ne (Irksal Temizliğin Temel Taslağı) adlı kitabında, hastaların ve engellilerin öldürülmesinden ilk bahseden
kişilerden biri oldu. Ploetz'in sapkın mantık örgüsüne göre, zayıfların ve hastaların korunmaları ve bakıl-
maları "ırkın korunması ve temizliği" açısından son derece yanlıştı. Bu sapkın düşünceye göre, zayıflar
elenmeleri gereken yerde korunup yaşatılıyorlardı. (Oysa sağlıklı bir toplumda yapılması gereken budur.
Zayıf olanlar korunur ve kollanır.) Ploetz, özürlü veya kusurlu doğan bir bebeğin, Doktorlar Kurulu tara-
fından verilecek az dozda morfinle hemen öldürülmesi gerektiğini öne sürecek kadar da zalimdi.
Ploetz'i diğerleri de izledi. 1922 yılında hukukçu Karl Binding ve psikiyatrist Alfred Hoche The Relea-
se of the Destruction of Life Devoid of Value (Değersiz Hayatın Yok Edilme İzni) adında ötenaziyi savunan bir
kitap yayınladılar. Kitapta, hastaların ve özürlülerin hem kendilerine hem de topluma yük olduklarını ve
ölmelerinin büyük bir kayıp olmayacağını, bu "işe yaramaz" insanları hayatta tutmanın maliyetinin çok
yüksek olduğunu ve devletin bu parayı çok daha verimli konulara harcayabileceğini iddia ettiler. Kendi-
lerince çözüm olarak fiziksel ve zihinsel özürlülerin öldürülmeleri gerektiğini ileri sürdüler ve bunun için
dini ve kanuni engellerin ortadan kaldırılmasını istediler. 126 Hoche'un akıl dışı varsayımlarından biri de,
insan hayatının korunması ile ilgili ahlaki değerlerin yakında yok olacağı, "gereksiz" hayatların yok edil-
mesinin toplumun hayatta kalabilmesi için bir zorunluluk haline geleceği idi. 127
644 Yarat›l›fl Atlas› Cilt 3