Page 647 - Yaratılış Atlası 3. Cilt
P. 647
Harun Yahya
Bunun ne derece korkunç bir öneri olduğunu daha iyi anlamak için, söz konusu kimselerin öne sür-
dükleri modellerin uygulamaya konulduğu bir toplumda bulunduğunuzu düşünmek yeterli olacaktır.
Kulakları duymayan bir kız kardeşiniz, gözleri görmeyen anneniz, ruhsal sorunları olan bir komşunuz,
ayakları tutmayan büyükbabanız, tedavisi mümkün olmayan bir hastalığa sahip olan büyükanneniz,
yaşlanan babanız gözlerinizin önünde ölüme götürülse ve bu vahşeti yapanlar bunu sözde bilim adına,
toplumun iyiliği için yaptıklarını iddia etseler ne düşünürdünüz? Hiç şüphesiz bu iddialarının hiçbir bi-
limsel yanı olmadığını gayet iyi anlar, sevdiğiniz ve değer verdiğiniz insanların katledilmelerinin büyük
bir zalimlik olduğunu bilirdiniz. Bu iddiaların, bunalımlı zihinlerin ürünü hezeyanlar olduğunu kavra-
manız hiç de zor olmazdı. Uygulanan vahşetin size ve tüm tanıdıklarınıza tarifi mümkün olmayan acı-
lar yaşatacağı da açıktır. İşte başta Nazi Almanyası olmak üzere öjeni histerisine kapılan pek çok top-
lumda bu tarz acılar yaşanmış, bu cinayetler söz konusu toplumların vicdanlarında derin yaralar açmış-
tır.
Unutulmamalıdır ki, evrimcilerin yaşanan zulümlerin büyüklüğünü göz ardı edip insanlara unut-
turmaya çalışmaları veya bu cinayetleri yok saymak için gayret etmeleri boşunadır. Üstü ne kadar örtül-
meye çalışılırsa çalışılsın, gerçekler ortadadır. Darwinizm'in aldatmacalarının oluşturduğu ideolojik ze-
min nedeniyle insanlık çok büyük acılar yaşamış, büyük kayıplar vermiştir.
Aynı dönemde ötenazi vahşeti sadece Almanya'da değil başta ABD olmak üzere birçok ülkede yay-
gınlaşmaya başladı. ABD'de Rockefeller Enstitüsü'nden, Dr. Alexis Carrel'in, 1935 yılında Man The Unk-
nown (Bilinmeyen İnsan) adlı kitabı yayınlandı ve bu kitap üç yıl içinde 9 ayrı dile çevrildi. Carrel, kita-
bının "The Remaking of Man" (İnsanın Yeniden Yapılması) adlı son bölümünde, toplumsal sorunlara
sözde çözüm olarak öjeni ve ötenaziyi gösterdi. Zihinsel hastaların ve suçluların, uygun gazların bulun-
durulduğu küçük ötenazi enstitülerinde öldürülmeleri gerektiğini söyleyerek cinayeti şu sözlerle savun-
maya çalışıyordu:
Öjeniciler, t›p literatü-
ründe yeri olmayan özel
terimler dahi gelifltirmifl-
lerdi. Örne¤in farkl› ›rk-
lardan kimseleri veya
ak›l hastalar›n›, "zay›f zi-
hin durumu" teflhisi ile
damgal›yor ve sonra da
ölüme terk ediyorlard›.
Yukar›da, bu dönemde
ABD'deki ak›l hastalar›
görülmektedir.
Adnan Oktar 645