Page 697 - Yaratılış Atlası 3. Cilt
P. 697

Harun Yahya
















                         DÜNYA HAYATININ BEYN‹M‹ZDE OLUfiTU⁄U,


                                                  TEKN‹K B‹R GERÇEKT‹R





















                       aflad›¤›m›z dünyaya ait her türlü niteli¤i, her özelli¤i ve bildi¤imiz herfleyi duyu organlar›m›z

                       arac›l›¤›yla ö¤reniriz. Duyu organlar›m›z arac›l›¤› ile bize ulaflan bilgiler, bir dizi ifllem sonu-
             Y cunda elektrik sinyallerine dönüflür ve bu sinyaller beynimizin ilgili noktalar›nda yorumlan›r.
             Beynimizin bu yorumlar› sonucunda biz örne¤in bir kitap görürüz, çile¤in tad›n› al›r›z, ›hlamur a¤açla-

             r›n› koklar, ipek bir kumafl›n dokusunu bilir veya rüzgarda sallanan yapraklar›n h›fl›rt›s›n› duyabiliriz.
                 Ald›¤›m›z telkinle, hep bedenimizin d›fl›ndaki kumafla dokundu¤umuzu, bizden 30 cm uzakl›ktaki
             kitab› okudu¤umuzu, metrelerce uzaktaki ›hlamur a¤açlar›n›n kokusunu ald›¤›m›z› ve çok yüksekler-
             deki yapraklar›n h›fl›rt›s›n› duydu¤umuzu zannederiz. Oysa, bu sayd›klar›m›z›n hepsi bizim içimizde
             gerçekleflen olaylard›r. Kitab›n görüntüsünden yapraklar›n h›fl›rt›s›na kadar herfley içimizde, beynimiz-

             de meydana gelir.
                 Bu noktada flafl›rt›c› bir gerçekle daha karfl›lafl›r›z: Beynimizde, gerçekte ne renkler, ne sesler, ne de
             görüntüler vard›r. Beynimizde bulabilece¤iniz tek fley elektrik sinyalleridir. Bu, felsefi bir görüfl de¤il-

             dir; alg›lar›m›z›n iflleyifli ile ilgili bilimsel bir aç›klamad›r. Örne¤in Mapping The Mind (Zihnin Haritas›-
             n› Ç›karmak) isimli kitab›nda bilim yazar› Rita Carter, dünyay› nas›l alg›lad›¤›m›z› flöyle aç›klar:
                 Her bir duyu organ› kendine uygun uyar›ya cevap verecek flekilde yarat›lm›flt›r. Bu uyar›lar ise, moleküller,
                 dalgalar veya titreflimler fleklindedir. Tüm bu çeflitliliklerine ra¤men duyu organlar› temelde ayn› görevi gö-

                 rürler: kendilerine özgü uyar›lar› elektrik sinyallerine dönüfltürürler. Bir uyar› ise sadece bir uyar›d›r. K›r-
                 m›z› renk de¤ildir, veya Beethoven'›n Beflinci Senfonisinin ilk notas› de¤ildir – sadece bir elektrik ener-
                 jisidir. Asl›nda, bir duyuyu di¤erlerinden farkl› hale getirmek yerine, duyu organlar› hepsini benzer hale,

                 yani elektrik sinyallerine dönüfltürürler.
                 Öyle ise, tüm duyulara iliflkin uyar›lar, birbirinden tamamen farks›z bir formda beyne elektrik ak›mlar›
                 fleklinde girerler ve buradaki sinir hücrelerini uyar›rlar. Tüm olan budur. Bu elektrik sinyallerini tekrar
                 ›fl›k dalgalar›na veya moleküllere dönüfltüren bir geri dönüflüm sistemi yoktur. Bir elektrik ak›m›n›n gö-
                 rüntüye ve bir di¤erinin kokuya dönüflmesi ise, bu elektrik ak›m›n›n hangi sinir hücrelerini etkiledi¤ine ba¤-

                 l›d›r. 1
                 Yukar›daki aç›klamalar çok önemli bir konuya dikkat çekmektedir: Bizim dünya hakk›nda alg›lad›-

             ¤›m›z tüm hisler, görüntüler, tadlar ve kokular, asl›nda ayn› malzemeden, yani elektrik sinyallerinden
             meydana gelmektedirler. Elektrik sinyallerini bizim için anlaml› hale getiren, bu sinyalleri koku, tat, gö-
             rüntü, ses veya dokunma olarak yorumlayan ise beyindir. Beyin gibi ›slak bir etten oluflan bir madde-
             nin, hangi elektrik sinyalini koku, hangisini görüntü olarak yorumlayaca¤›n› bilmesi, ayn› malzemeden
             birbirinden çok farkl› duyular ve hisler meydana getirmesi ise büyük bir mucizedir.








                                                                                                                          Adnan Oktar    695
   692   693   694   695   696   697   698   699   700   701   702