Page 747 - Yaratılış Atlası 3. Cilt
P. 747

Harun Yahya






             nir dokular›n›n birbiriyle etkilefliminden meydana gelmifltir? Bu, Alaaddin'in lambas›n› o¤uflturdu-
             ¤unda içinden Cin'in ç›kmas› kadar aç›klanamazd›r." diyerek, bilincin nöronlar aras› iletiflimle aç›kla-
             namayaca¤›n› ifade etmifltir.     32

                 Huxley'den günümüze, insan bilincinin nöronlarla aç›klanamaz oldu¤u gerçe¤i de¤iflmemifltir. An-
             cak bunun nedeni, bilimin bu konudaki bulgular›n›n yetersizli¤i de¤ildir. Aksine, nöroloji konusunda
             20. yüzy›l›n özellikle sonlar›nda çok geliflmeler yaflanm›fl, pek çok karanl›k nokta ayd›nl›¤a kavuflmufl-
             tur. Ancak bunlar, insan bilincinin asla maddeye indirgenemeyece¤ini, maddenin ötesinde bir gerçe¤in
             aranmas› gerekti¤ini ortaya koyan çal›flmalard›r. Nitekim, Almanya'n›n önde gelen Darwinist-materya-

             list yazarlar›ndan biri olan Hoimar Von Ditfurth, kabul ettikleri yöntem ile bilincin aç›klanamayaca¤›n›
             flöyle itiraf eder:

                 ‹zledi¤imiz do¤a tarihi ve genetik geliflme yolu üzerinde, bilincin, ruhun, zekan›n ve duygunun ne ol-
                 duklar›na iliflkin bir yan›t veremeyece¤imiz gün gibi aflikard›r. Çünkü psiflik-bilinçsel boyut, en az›ndan
                 bu dünyada, flu anda, evrimin gelip gelebildi¤i en üst boyuttur. Dolay›s›yla da evrimin öteki aflama ve basa-

                 maklar›na, gene bilincimiz yard›m›yla, d›fltan, onlar›n üstüne yükselerek bakabildi¤imiz halde, bilincin (ru-
                 hun) kendisine böyle bir yaklafl›m yapabilme olana¤›ndan yoksunuz. Çünkü elimizde bilincin kendisinden
                 daha geliflmifl bir üst merci bulunmamaktad›r.       33

                 Amerikal› felsefe ve matematik doktoru William A. Dembski, Converting Matter into Mind (Maddeyi
             Zihne Çevirmek) adl› bir makalesinde, insan beynindeki nöronlar›n biyokimyasal iflleyiflinin anlafl›ld›-

             ¤›n› ve bunun hangi zihinsel faaliyetlerle ilgili oldu¤unun tespit edildi¤ini, ama karar vermek, istemek,
             ak›l yürütmek gibi özelliklerin "maddeye indirgenemedi¤ini" ve bilinci araflt›ran uzmanlar›n bu indir-
             gemecili¤in hatas›n› gördü¤ünü flöyle yazar:

                 ... Bilinç bilimcilerinin bu olguyu (bilinci) nörolojik düzeyde anlamak ümidinden zaten vazgeçmifl ol-
                 duklar› görülür... Materyalizme olan ba¤l›l›k sürse de, insan akl›n› nöron düzeyinde aç›klama ümidi art›k

                 ciddi bir düflünce de¤ildir...  34

                 Bilincin, maddeci dünya görüflü ile aç›klanmas›, bilim ne kadar ilerlerse ilerlesin mümkün de¤ildir,
             çünkü beyin hak›nda ne kadar detay ortaya ç›karsa, zihnin maddeye indirgenemeyece¤i de o kadar or-
             taya ç›kmaktad›r. Materyalistler, insan bilincini gerçekten kavramak istiyorlarsa, ön yarg›lar›n› ve sap-
             lant›lar›n› b›rakarak düflünmeli ve araflt›rmal›d›rlar. Çünkü bilincin gerçek manas›n› madde ile aç›kla-
             mak mümkün de¤ildir. Bilinç, Allah'›n insanlara verdi¤i ruhun bir fonksiyonudur.



                 Materyalistlere Sorular


                 ‹nsanlar›n düflüncelerinin, muhakeme ve yarg› yeteneklerinin, karar alma mekanizmalar›n›n, sevinç,
             heyecan, hayal k›r›kl›¤› gibi duygular›n›n, beyinlerindeki nöronlar›n birbirleriyle etkileflimi oldu¤unu
             öne sürmek son derece mant›ks›z bir iddiad›r. Konuyu biraz kapsaml› düflünen materyalistler de bunun

             fark›ndad›rlar. Ünlü materyalist Karl Lashley, insan bilincinin maddeye indirgenebilece¤ini uzun y›llar
             savunmas›na ra¤men, kariyerinin sonlar›na do¤ru flu yorumu yapm›flt›r:

                 Zihin-beden iliflkisi ister gerçek bir metafizik konu ister sistematik bir aldan›fl olarak ele al›ns›n, bu konu psi-
                 kologlar ve insan sorunuyla ilgilenen nörologlar için bir sorun olmaya devam etmektedir... Nas›l olur da be-
                 yin, bir fiziko-kimyasal sistem olarak, bir fleyi alg›layabilir veya bilebilir; ya da bunu yapt›¤›na dair bir

                 aldan›fl gelifltirebilir? 35
                 Lashley, söz konusu çeliflkiyi tek bir soru ile ifade etmifltir. Oysa bu konuda materyalistlerin kendi-

             lerine sormalar› ve üstünde düflünmeleri gereken daha pek çok detay vard›r. Afla¤›daki aç›klamalar,
             maddeci yaklafl›m›n ç›kmaz›n› gözler önüne sermesi bak›m›ndan üzerinde düflünülmesi gereken konu-
             lardan birkaç›d›r:
                   Düflüncelerin, heyecan ve duygular›n nöronlar›n bir ürünü oldu¤unu söylemek, tüm bunlar›n as-

             l›nda nöronlar› meydana getiren fluursuz atomlar›n hatta atomlar›n alt parçac›klar› olan kuarklar›n,






                                                                                                                          Adnan Oktar    745
   742   743   744   745   746   747   748   749   750   751   752