Page 766 - Yaratılış Atlası 3. Cilt
P. 766

Hayat› boyunca taraftarlar›na maddenin mutlak gerçek oldu¤unu anlatan Le-
                                                                   nin, en ateflli konuflmalar›n› asl›nda beyninde oluflan insan görüntülerine ya-
                                                                        p›yordu. Güç buldu¤u taraftarlar› ise yine beyninde oluflan görüntülerdi.




                                                                             mümkün de¤ildir. ‹ki cümle ile özetlenen bu gerçe¤i ka-
                                                                               bul ettikten sonra, art›k ortada ne madde, ne maddeci-
                                                                                lik, yani materyalizm kalmamaktad›r.  Alg›lar›m›z›n,
                                                                                zihnimizin d›fl›nda maddesel karfl›l›klar› oldu¤unu
                                                                                 farz etsek bile, bu maddelere hiçbir zaman ulaflama-

                                                                                 yaca¤›m›za göre, hiçbir zaman görmeyece¤imiz, üs-
                                                                                 telik varl›klar› bile flüpheli olan maddeler üzerine fel-
                                                                                 sefe yapman›n, bunlar üzerine bir hayat görüflü bina

                                                                                 etmenin mant›ks›zl›¤› ve gereksizli¤i de aç›kça orta-
                                                                                dad›r.
                                                                                   ‹flte materyalist felsefenin ba¤l›lar›n›n, maddenin
                                                                              ard›ndaki bu önemli s›rr›n aç›klanmas›ndan son derece
                                                                            rahats›z olmalar›n›n, bu s›r çok aç›k olmas›na ra¤men onu

                                                                          anlamazl›ktan gelmelerinin temel nedeni, bu konunun fel-
                                                                        sefelerinin sonunu getirdi¤ini anlamalar›d›r. Tarih boyunca
                                                                    tüm materyalistler maddenin gerçe¤inin aç›klanmas›ndan, hat-

                                                                ta materyalizm taraftarlar›n›n bu gerçe¤i anlatan kitaplar› okumala-
                                                          r›ndan büyük rahats›zl›k duymufllar ve bunu dile getirmifllerdir. Örne¤in
                  Rusya'daki kanl› komünist devrimin liderlerinden biri olan Vladimir I. Lenin, neredeyse bir as›r önce yaz-
                  d›¤› Materyalizm ve Ampiryokritisizm isimli kitab›nda taraftarlar›n› bu gerçe¤e karfl› flöyle uyarmaktad›r:

                       Duyular›m›zla alg›lad›¤›m›z nesnel gerçekli¤i bir kere yads›d›n m›, kuflkuculu¤a (agnostisizm) ve öznelcili¤e

                       (subjektivizme) kayaca¤›ndan, fideizme (dini inanca) karfl› kullanaca¤›n tüm silahlar› yitirirsin; bu da fideiz-
                       min istedi¤i fleydir. Parma¤›n› kapt›rd›n m›, önce kolun sonra tüm benli¤in gider. Duyular› nesnel dünyan›n
                       bir görüntüsü olarak de¤il de, özel bir ö¤e olarak ald›¤›nda, di¤er bir deyiflle materyalizmden ödün verdi¤in-
                       de, benli¤ini fideizme kapt›r›rs›n. Sonra duyular hiç kimsenin duyular› olur, us hiç kimsenin usu, ruh hiç kim-

                       senin ruhu, istenç hiç kimsenin istenci olur.   39
                       Bu sat›rlar, Lenin'in büyük bir korkuyla fark etti¤i ve hem kendi kafas›ndan hem de "yoldafl"lar›n›n ka-

                  falar›ndan silmek istedi¤i gerçe¤in, materyalistleri ne kadar tedirgin etti¤ini göstermektedir. Ancak günü-
                  müz materyalistleri Lenin'den daha da büyük bir tedirginlik içindedirler; çünkü bu gerçek bundan 100 y›l
                  öncesine göre çok daha aç›k, kesin ve güçlü bir biçimde ortaya konmaktad›r.
                       Geçmiflte bir felsefe veya bir yorum olarak düflünülen bu konu, tüm dünya tarihinde ilk kez bu kadar

                  karfl› konulamaz bir biçimde ve bilimsel bulgulara dayan›larak anlat›lmaktad›r. Bilim yazar› Lincoln Bar-
                  nett, bu konunun sadece "sezilmesinin" bile materyalist bilim adamlar›n› korku ve endifleye sürükledi¤ini
                  flöyle belirtmektedir:

                       Filozoflar tüm nesnel gerçekleri alg›lar›n bir gölge dünyas› haline getirirken, bilim adamlar› insan duyular›n›n
                       s›n›rlar›n› korku ve endifle ile sezdiler.  40

                       Ülkemizde ve tüm dünyada, bu konu ile karfl› karfl›ya gelen her materyalistte bu "korku ve endifle" çok

                  güçlü olarak görülmektedir. Örne¤in ülkemizde, felsefelerinin sözde temeli olan evrim teorisinin bilimsel
                  yönden çökertilmesiyle zaten ciddi bir flok yaflamakta olan materyalistler, flimdi de Darwinizm'den çok da-
                  ha önemli bir dayanaklar›n›, bizzat maddenin kendisini kaybettiklerini anlamaya bafllam›fllard›r. Bu ne-
                  denle, konunun önemine dikkat çekip, bu konunun kendileri aç›s›ndan "en büyük tehlike" oldu¤undan,

                  kendi "kültürel dokular›n› tamamen y›kt›¤›ndan" söz etmektedirler.
                       Asl›nda bu, Allah'›n Kuran'da inananlara bildirdi¤i bir vaadinin de tecellisidir. Hakk›n ortaya ç›kt›¤›
                  yerde bat›l olan fikirler yok olmaya mahkumdur:





                764 Yarat›l›fl Atlas› Cilt 3
   761   762   763   764   765   766   767   768   769   770   771