Page 31 - Yaşamın ve Evrenin Kökeni Konferansı
P. 31

Teknik ve Bilim Araştırma Vakfı

            kimya araştırmalarının başarıya ulaşması için kimyagerlerin payı büyüktür.
            Bu ileri seviyede kontrollü şartların dünyanın ilk dönemlerinde var olup
            olmadığı kesinlikle kuşkuludur. Kimyagerler bugün laboratuvar ortamlarında
            çalışıyorlar, fakat dünyanın ilk zamanlarında prebiyotik kimyasal tepkimeleri
            yönlendirecek kimyagerler bulunmuyordu. Daha doğrusu buradaki önemli
            detay, laboratuvarda söz konusu prebiyotik reaksiyonların başarılı olmasını
            sağlayan bir aklın varlığıdır.
                Bu konuyu size RNA Dünyası Hipotezi üzerinden biraz daha açarak
            anlatayım. Bu düşünce temelde dünyadaki ilk biyokimyanın RNA bazlı
            olduğuna dayanmaktadır. RNA Dünyası teorisi daha sonra şimdiki biyo-
            kimyayı tanımlayan DNA-Protein Dünyası tezine dönüşmüştür. Hayatın
            kökenini inceleyen araştırmacılar sözde RNA Dünyası Hipotezini destekleyen
            açıklamalar ortaya koyarlar. Size laboratuvarda kil yüzeyler üzerinde RNA
            oluşturabilme tekniği hakkında biraz bilgi vermek istiyorum. 1990’ların
            ortalarında bilim insanları RNA moleküllerinin kil yüzeylerde toplandığını
            gözlemlediler. Bu RNA Dünyası Hipotezi açısından büyük bir buluş olarak
            tanıtıldı. Ne var ki yapılan deneyler detaylı olarak incelendiğinde bu
            kimyasal sürecin gerçekleşmesi için bir aklın müdahalesinin zorunlu
            olduğu hemen anlaşıldı.
                Örneğin çalışmaları yapan araştırmacıların ileri düzeyde kimyasal
            açıdan el değmemiş koşullarda çalışmaları gerekiyordu. RNA zincirlerinin
            kil üzerinde toplanmasını engelleyecek herhangi bir maddeyi düzeneğe
            koymama konusunda çok dikkatliydiler. Aynı zamanda RNA moleküllerinin
            oluştuktan sonra parçalanmalarına neden olabilecek malzemeleri de
            dışarıda bırakmalıydılar. Fakat söz konusu maddeler dünyanın başlangıç
            aşamasında çok fazla miktarda bulunuyor olmalıydı. Fakat yine de özenle
            deneyin dışında bırakıldılar. Bunun yanı sıra araştırmacıların, RNA mo-
            lekülleri çok uzun zincirler oluşturmadan tepkimeyi durdurmaları gere-
            kiyordu. Çünkü eğer moleküller çok uzun olurlarsa, kil yüzeye geri
            dönülemez bir şekilde yapışıp kalacaktı. Ayrıca, kimyasal olarak aktive
            edilmiş nükleotidler kullanmaları gerekiyordu. Ne var ki bu yapıların
            dünyanın ilk dönemlerinde var olması imkansızdır, aksi takdirde kimyasal
            açıdan son derece reaktif oldukları için görünürdeki her şeyle tepkimeye
            girecek ve RNA moleküllerinin oluşması için bulunmayacaklardı. Ayrıca,




                                                                              29
   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36