Page 43 - Yaşamın ve Evrenin Kökeni Konferansı
P. 43

Teknik ve Bilim Araştırma Vakfı

                Belki bir örnek konuyu daha iyi anlamaya yardımcı olabilir. Sıfırdan
            bir araba inşa ettiğinizi düşünün.  Bunun için tüm gerekli parçaların
            elinizde olması gerekir. Plastik, kauçuk, metal malzemeden yapılmış olan
            parçalar ve benzin de dahil olmak üzere, bunları nasıl üreteceğinize dair
            bilgiye de sahip olmalısınız. Fakat aynı zamanda sadece bilgi değil, bu
            parçaların üretimi için gereken mekanizmaların da var olması zorunludur.
            Bu demektir ki mekanizmalar için ve parçaların üretimi için bilgiye
            ihtiyacınız var ama yine de bu yeterli değil. Çünkü şu an elinizde sadece
            arabanın parçaları var. Ama hala arabaya ait bu sistemlerin hareketi
            üretmesi ve yanma işleminin gerçekleşmesi için birbirleriyle nasıl etkileşim
            içinde olacağını bilmeniz gerekir. Bu nedenle parçaları doğru şekilde bir-
            leştirmek ve sürebileceğiniz bir arabayı elde etmek için sistem seviyesinde
            bilgiye sahip olmanız şarttır. Ancak bu örnek bile insan hücresinin, canlı
            hücrenin içindeki kompleks düzeni ifade etmede çok yetersiz kalır. Daha
            yerinde bir benzetme yapmak istersek, insan vücudundaki hücrelerin
            kompleks yapısını tarif edebilmeyi, İstanbul gibi son derece karmaşık bir
            şehirde var olan tüm parçaların kendi içlerindeki hareketlerini, işlevlerini
            ve mekanizmalarını açıklamaya benzetebiliriz.
                Evrimci iddiaların önündeki dördüncü engel üzerinde çok durmaya-
            cağım, çünkü hayatın kökeninin erken dönemde gerçekleştiğine dair açık-
            lamak istediğim dört konu var. Ama kısaca söz etmek gerekirse natüralist
            iddiaların karşısındaki dördüncü engel, dünyada yaşamın çok erken ortaya
            çıkmış olmasıdır. Hatta hayat, dünyanın uygunluğu meydana gelir gelmez
            ortaya çıkmış gibi görünmektedir. Üstelik son derece kompleks ve çeşitliliğe
            sahip şekilde belirmiştir. Bu da, Fazale’nin de konuşmasında değindiği ve
            şimdiye dek benim de anlattığım gibi, natüralist düşünceye sahip bir çok
            bilim insanını panspermi teorisini benimsemeye itmiştir. Panspermi
            hipotezi biyogenik moleküllerin ve hatta yaşamın dünyada değil, evrenin
            başka bir yerinde ortaya çıktığını iddia eder. Buna göre yaşam, kuyruklu
            yıldızlar veya göktaşları gibi doğal yollarla veya belki daha ileri türler
            yoluyla dünyaya taşınmıştır. Ancak panspermi hayatın kökeni için yine
            natüralist bir cevap sunamamaktadır. Fizik ve kimya yasaları aynı olduğu,
            dolayısıyla cansız maddeden canlılığın meydana gelmesinin aynı şekilde
            imkansız olduğu gerçeği karşısında sorunu evrende hayali başka bir




                                                                              41
   38   39   40   41   42   43   44   45   46   47   48