Page 57 - Yaşamın ve Evrenin Kökeni Konferansı
P. 57
Teknik ve Bilim Araştırma Vakfı
evrimci açıklama yapılamamıştır. Şimdiye kadar fosil kayıtlarında hiçbir
gerçek ara geçiş formuna rastlanmamıştır. Bir canlı türünden, kolundan,
sınıfından veya cinsinden diğerine doğru Darwinist iddiaya uygun bir
geçiş olduğunu gösteren hiçbir genetik delil yoktur.
Bu durumda elimizdeki deliller ne gösteriyor? Kanıtlar bizim kimyasal
evrim ve makro evrim iddialarını reddetmemiz gerektiğini gösteriyor. Her
birimiz bilerek ya da bilmeyerek verileri kendi gerçeklik görüşümüze
uygun yorumlamak isteriz. İlk açılış konuşmasında değindiğim “moleküler
evrim” kelimesi yerine bu nedenle daha uygun olduğunu düşündüğüm
“moleküler uyum” ve belki de “moleküler çeşitlilik” gibi ifadeler kullanılabilir.
Dolayısıyla sunumun başlangıcında alıntı yaptığım cümleyi, ‘Moleküler
seviyede uyumun veya çeşitliliğin gözlendiği ileri derecede kompleks ve
inanılmaz derecede çeşitlilik gösteren canlılar ile ilgili Dünyanın Güneş
etrafında döndüğünden daha fazla kanıt var’ sözleriyle değiştirmek daha
doğru olacaktır.
Bu bakış açısının yaratılışçı görüşü fazlasıyla desteklediğine inanıyorum.
Allah uzun zamanlar içinde çeşitli canlı türleri yaratmış ve yarattığı
canlılara hayatlarını sürdürebilmeleri için son derece zorlu ve değişken
yaşam koşullarında var olabilecekleri bir yetenek vermiştir. Bu nedenle
yaratılışçı görüş akla uygun ve mantıksaldır, bilimsel verilerle uyumludur;
dahası dünya üzerindeki canlı çeşitliliğini ve kompleks canlıların erken
dönemde ortaya çıkışını açıklar. Yaratılış aynı zamanda meslektaşım Dr.
Zweerink’in bu öğleden sonra bahsedeceği gibi evrendeki hassas dengenin
ve aklın tek açıklamasıdır.
Hz. İsa’nın birinci yüzyılda yaşamış öğrencilerinden birinin açıkladığı
gibi, “Tanrı'nın görünmeyen nitelikleri –sonsuz gücü ve Tanrılığı– dünya
yaratılalı beri O'nun yaptıklarıyla anlaşılmakta, açıkça görülmektedir. Bu
nedenle özürleri yoktur.” (Romalılar, 1:20)
Veya Hz. Davut’un sözleriyle:
"Gökler Tanrı'nın görkemini açıklamakta, gök kubbe ellerinin
eserini duyurmakta. Gün güne söz söyler, gece geceye bilgi verir.
Ne söz geçer orada, ne de konuşma, sesleri duyulmaz. Ama sesleri
yeryüzünü dolaşır, sözleri dünyanın dört bucağına ulaşır." (Mez-
murlar, 19:1-4)
55