Page 83 - Yaşamın ve Evrenin Kökeni Konferansı
P. 83
Teknik ve Bilim Araştırma Vakfı
son derece hassas dengeler ve tasarımın delillerini görüyorlar. Uzay
zamanın yapısında, fizik kanunlarının yapısında ve sağlamlığında, Ayın
büyüklüğünde, genetik şifrede ve burada bahsetmediğimiz diğer birçok
alanda muhteşem hassas dengeler görüyorlar. Bir tasarım gördüğümüzde,
bir “Tasarımcının” var olduğu sonucuna varmak bana çok daha akılcı gö-
rünüyor. İşte bu “Tasarımcı” tüm evreni insanlığın yaşayabileceği şekilde
yarattı.
Şimdi, üçüncü konu ise Dünya üzerindeki kanunlar ve bilimin ge-
reklilikleri üzerine yaptığınız incelemeler. Bu aşamada bazı felsefi sonuçlara
varmanız gerekiyor. Kendinize şu soruyu sormalısınız, “Hangi dünya
görüşü tüm bu sonuçları karşılamaktadır?” Bunları hızla değerlendirmek
istiyorum, fakat asıl varmak istediğim nokta şu olacak: Hıristiyan inancını
inceledim ve bilimsel çalışma yapmak için gereken tüm bu ön koşulları
karşıladığını biliyorum. Bu nedenle, “Bilim benim dünya görüşümü des-
tekliyor” yorumunu yapan herhangi bir kişi kendisine şu soruyu yöneltmeli:
“Sizin dünya görüşünüz bilim için gereken tüm ön koşulları karşılıyor mu?”
Fizik kanunlarının fiziksel evrenin her noktasında değişmez olması
gerekiyor. Evren kendi içinde nesnel bir gerçeklik, sadece bir hayalden
ibaret değil. Doğa kanunları belirli bir ölçüye ve düzene uygun hareket
ediyorlar. Yunan mitolojisinde Zeus’un kızdığında yıldırımlar fırlatması
bilimin temeli değildir. Fiziksel evren akıllı olmak zorundadır. Dünya ise
akılla araştırılması gereken bir varlık, kutsal bir nitelik taşımadığı için ilah
edinilemez ve tapınılamaz. Dünya güzel ve değerli bir yer ve üzerinde
araştırma yapmaya değer. Siddhartha Gautama’nın sözlerinde gerçek ay-
dınlanmanın dünyadan kopmakla olabileceğini okumuştum. Evet, eğer
dünyadan kopmak istiyorsanız o zaman Dünyanın nasıl çalıştığını öğrenmek
için araştırma yapmanıza gerek var mı?
Yaratıcı’nın var ettiklerini ve yaratmasını araştırmak için ampirik,
deneysel yöntemlere ihtiyacımız var. Allah aslında bu konuda insanlığı
teşvik ediyor ve bizlere doğaya egemen olmamızı bildiriyor. Bu gerçek
bilimi destekliyor ve ilerletiyor. Aklın kullanılması bilimi Allah’ın ahlak
kanunlarının vazgeçilmez bir parçası yapıyor. Belki de en önemlisi
insanların evrendeki aklı keşfedecek yeteneğe sahip olmaları. Peki bu
durumda ateist olanlar ne düşünüyorlar? Bu konuda CS Lewis’in bir
alıntısının konuyu iyi özetlediğini düşünüyorum.
81