Page 382 - Risale-i Nur - Lem'alar
P. 382

FİHRİST                                                                                                                                385


                                                                     Sahife No:


                 DÖRDÜNCÜ İŞARET: Adem şerr-i mahz ve Vücud Hayr-ı Mahz
          olduğundan;  Mehasin  ve  Kemalât  Vücuda  ve  şerler  ve  musibetler  ademe
          istinad ettiğini ve ondan neş'et ettiğini beyan ediyor.


                 BEŞİNCİ İŞARET: Cenab-ı Hak Kütüb-ü Semaviyede beşere karşı
          Cennet gibi azîm bir mükâfatı ve Cehennem gibi dehşetli bir mücazatı gös-
          termekle beraber, çok İrşad ve mükerrer İkaz ve defaatla İhtar ve müteaddid
          Tehdid ve Teşvik ettiği halde, hizb-üş şeytanın çirkin ve mükâfatsız ve zaîf
          desiselerine  karşı,  Ehl-i  İmanın  mağlub  olmalarının  Sırrı  nedir?"  diye
          müdhiş suale karşı mukni' bir cevabdır.


                 ALTINCI İŞARET: Şeytanların en tehlikeli ve kesretli bir desisesi
          olan  "tasavvur-u  küfrî"yi  "tasdik-i  küfür"  suretinde,  "tasavvur-u  dalalet"i
          "tasdik-i dalalet" tarzında göstermesiyle, hassas ve safi-Kalb insanları tehli-
          kelere atmasına mukabil, ilmî ve mantıkî ve hakikatlı bir cevabdır.


                 YEDİNCİ İŞARET: Mu'tezile imamları, şerrin İcadını şerr telakki
          ettikleri için, küfür ve dalaletin İcadını Allah'a vermeyip, güya onunla Allah'ı
          takdis ediyorlar. Mu'tezilenin bu mühim mes'elelerine ve Mecusilerin hâlık-ı
          şerri  ayrı  telakki  etmelerine  karşı  gayet  kuvvetli  ve  mantıkî  bir  cevab-ı
          müskit.. hem "Günah-ı kebireyi işleyen, Mü’min kalamaz!" diyen mu'te-
          zile ve bir kısım haricîlere karşı gayet makbul ve mukni bir cevabdır.


                 SEKİZİNCİ İŞARET: "Bazı Risalelerde kat'î delillerle isbat edil-
          miş ki; küfür ve dalalet yolu o kadar müşkilâtlı ve suubetlidir ki, hiç kimse
          ona girmemek gerekti ve kabil-i sülûk değildir. İman ve Hidayet yolu o ka-
          dar zahir ve kolaydır ki, herkes ona girmeli idi, dediğiniz halde; bu Hikmet-
          ül İstiaze'de, dalaletli yolun kolay ve tahrib ve tecavüz olduğu için çoklar o
          yola sülûk ettiğini beyanın, birbirine muhalif oluyor, vech-i tevfiki nedir?"
          sualine karşı gayet merak-aver ve mantıkî ve kat'î bir cevab olmakla beraber,
          "Dalalette o kadar dehşetli bir elem ve korku var ki, kâfir değil hayatın-
          dan lezzet alması, belki hiç yaşamaması lâzım gelirken, Ehl-i İmandan
          ziyade
   377   378   379   380   381   382   383   384   385   386   387