Page 259 - Komünizm Pusuda
P. 259

Adnan Oktar (Harun Yahya)
                                                                                  257



             her ne olursa olsun maddeyi kendilerine ilah edinmeleri sebebiyle bu
             oyuna gelmişler, birer çocuk gibi aldanmış ve küçük düşmüşlerdir.
             Beyinlerindeki küçük odadan asla çıkamadıkları, dış dünya ile hiçbir şe-
             kilde karşılaşamadıkları halde tüm felsefelerini, ideolojilerini dünya ve
             madde üzerine kurmuşlar, bu konular hakkında ciddi tartışmalara gir-
             mişler, alaycı anlatımlar kullanmışlardır. Tüm bunlardan dolayı da ken-
             dilerini çok akıllı saymışlar, evrenin gerçeği hakkında fikir
             yürütebileceklerini düşünmüşler ve en önemlisi kendi sınırlı akıllarıyla
             Allah'ı yorumlayabileceklerini sanmışlardır. Allah, onların içine düştük-
             leri bu durumu bir ayetinde şöyle bildirir:
                 Onlar bir düzen kurdular. Allah da bir düzen kurdu. Allah, düzen kuru-
                 cuların en hayırlısıdır. (Al-i İmran Suresi, 54)
                 Dünyada bazı tuzaklardan kurtulmak mümkün olabilir; ancak
             Allah'ın maddeyi ilah edinenlere kurduğu bu tuzak öyle sağlamdır ki,
             asla bir kurtuluş imkanları kalmamıştır. Ne yaparlarsa yapsınlar, kime
             başvururlarsa vursunlar, Allah'tan başka kendilerini kurtaracak bir yar-
             dımcı bulmaları da mümkün değildir. Allah'ın Kuran'da haber verdiği
             gibi, "... kendileri için Allah'tan başka bir (vekil) koruyucu dost ve yar-
             dımcı bulamayacaklardır." (Nisa Suresi, 173)
                 Bu gerçeğin farkına varmak materyalistler için olabilecek en dehşet
             verici olaydır. Bu gerçekle birlikte, her an Allah ile beraber olduklarını,
             Allah'ın kendilerini her yönden sarıp kuşattığını anlamışlardır. Nitekim
             Allah, "kendisini tek olarak yarattığımı Bana bırak"  (Müddessir
             Suresi, 11) ayetiyle, her insanın Kendi Katında aslında yapayalnız ol-
             duğu gerçeğine dikkat çekmiştir. Bu olağanüstü gerçek aşağıdaki ayet-
             lerle de haber verilmiştir:
                 Andolsun, sizi ilk defa yarattığımız gibi 'teker teker, yapayalnız ve yalın'
                 Bize geldiniz ve size lütfettiklerimizi arkanızda bıraktınız... (Enam
                 Suresi, 94)
                 Ve onların hepsi, kıyamet günü O'na, 'yapayalnız, tek başlarına' gele-
                 ceklerdir. (Meryem Suresi, 95)
                 Bu ayetlerde anlatılan gerçeğin bir manası da şudur: Maddeyi ilah
             edinenler, Allah'tan gelmiş ve yine O'na dönmüş ya da dönmeyi bekle-
             mektedirler. Onlar isteseler de, istemeseler de Allah'a teslim olmuşlardır.
             Şimdi herkes gibi hesap gününü beklemektedirler. O gün hepsi, dün-
             yada işledikleri ve işlenmesine sebep oldukları her suçtan ötürü tek tek
             sorguya çekileceklerdir. Her ne kadar anlamak istemeseler de...
   254   255   256   257   258   259   260   261   262   263   264