Page 121 - Gizli El Bosna'da
P. 121

SAVAfiIN AYAK SESLER‹                     119


             menin içinde ‹kinci Dünya, yani Sovyetler Birli¤i ve onun Do¤u Avrupa'daki
             müttefikleri de yer alacakt›. Bu nedenle Trilateral kesinlikle "anti-komünist ol-
             mamal›"yd›; çünkü ancak bu flekilde komünizmle özdeflleflmifl olan ‹kinci
             Dünya'yla kucaklaflabilirdi. Modern "fiark Meselesi", buydu.
                  1985 y›l›nda Gorbaçov Sovyet lideri oldu¤unda, beklenen f›rsat yaka-
             lanm›flt›. Trilateral'in belirledi¤i bu strateji, hemen uygulamaya kondu. Sovyet
             liderinin Bat›ya yak›nlaflma aray›fl›na ilk cevap verenler Yahudi finans çevrele-
             ri ve Trilateral Komisyonu'nun beyinleriydi. Ocak 1989'da Uluslararas› Yahudi
             Örgütü B'nai B'rith aniden Moskova'da bir "loca" açt›. Dahas›, bu locan›n Gor-
             baçov ve onun yeni "nomenklatura"s›yla yak›n iliflki içinde oldu¤una dair ha-
             berler k›sa süre sonra bas›na s›zd›. 33  ‹flin daha da ilginç yönü ise, B'nai B'rith
             locas›n›n aç›l›fl›ndan birkaç hafta sonra bu kez Trilateral Komisyonu'dan bir
             heyetin Moskova'ya ayak basmas›yd›. Heyetin en önemli iki kiflisi oldukça ta-
             n›d›kt›; David Rockefeller ve Henry Kissinger. Amerikan The Spotlight dergisi,
             Trilateral heyeti ile Kremlin'in patronlar› aras›nda geçen görüflmeyi yorumlar-
             ken, "Trilateral Komisyonu'nun amac› Sovyetler Birli¤i'ni ve komünist Do¤u
             Bloku ülkelerini 'dünya ekonomisinin ortaklar›' yapmakt›r" diye yaz›yordu.
             Buna göre, Kissinger ve Rockefeller, Sovyet hükümetine Dünya Bankas› ile
             IMF'ye üyelik önermifllerdi. 34
                  fiubat'ta David Rockefeller, bu kez CFR'den bir delegasyonla Varflova'ya
             gitti ve ayn› teklifleri Polonya'ya yapt›.The Christian Science Monitor gazetesi-
             nin yorumcusu Jeremiah Novak: "Sovyetler Birli¤i'yle sürekli geliflen iliflkiler
             sayesinde Trilateral, ileriki bir tarihte Sovyetler'le birleflmeyi umut ediyor" di-
                   35
             yordu. Ayn› günlerde Brzezinski ise, "kalk›nm›fl ülkelerden oluflan ve Atlan-
             tik devletlerini, Avrupa'n›n komünist ülkelerini ve Japonya'y› kapsayacak ye-
             ni oluflumlar meydana getirilmelidir" önerisini getiriyordu. 36
                  Trilateral'in bu tür bir "fiark Seferi"ne ç›kt›¤› y›l, Do¤u Avrupa'n›n ko-
             münist rejimleri bir "domino etkisi" içinde devrildiler. Do¤u Almanya, Maca-
             ristan, Çekoslavakya, Polonya, Bulgaristan, Romanya, birbiri ard›na "Beyaz
             Devrim"lere sahne oldular. Ve tüm Do¤u Bloku ülkelerinde yeni liderler orta-
             ya ç›kt›. Ço¤unun ortak hedefi, Do¤u-Bat› bütünleflmesini gerçeklefltirmek ve
             ülkelerini Kapitalist Bat›ya entegre etmekti. Trilateral'in "fiark Meselesi" için
             gelifltirdi¤i projeye büyük bir paralellik gösteriyorlard› bir baflka deyiflle.
                  Bu arada ilginç bir fley daha vard›; bu yeni liderlerin baz›lar›, Trilateral'le
             ortak bir kimli¤e de sahiptiler. Frans›z L'Express dergisi, "Masonlar›n Do¤u'yu
             Fethi" bafll›¤› ile kapak yapt›¤› bir haberinde, baflta Romen lider Petre Roman
             ve "Çek kahraman›" Vaclav Havel olmak üzere, Do¤u Avrupa'daki yeni Bat›
             yanl›s› hükümetlerde masonlar›n yer ald›¤›na dikkat çekiyordu. "Eski komü-
             nistler art›k mason olmaya bafllad›lar" diyen dergi, flöyle ekliyordu: "Bir  za-
   116   117   118   119   120   121   122   123   124   125   126