Page 201 - Kıyamet Günü
P. 201
Adnan Oktar (Harun Yahya)
ontologlarından Stephen Jay Gould, kendisi de bir evrimci olmasına
karşın, Darwinist teorinin içine girdiği bu çıkmazı şöyle açıklar:
Eğer birbiri ile paralel bir biçimde yaşayan üç farklı hominid (in-
sanımsı) çizgisi varsa, o halde bizim soy ağacımıza ne oldu? Açıktır
ki, bunların biri diğerinden gelmiş olamaz. Dahası, biri diğeriyle
karşılaştırıldığında evrimsel bir gelişme trendi göstermemektedir-
ler. (S. J. Gould, Natural History, c. 85, 1976, s. 30)
Kısacası, medyada ya da ders kitaplarında yer alan hayali birta-
kım "yarı maymun, yarı insan" canlıların çizimleriyle, yani sırf pro-
paganda yoluyla ayakta tutulmaya çalışılan insanın evrimi
senaryosu, hiçbir bilimsel temeli olmayan bir masaldan ibarettir. Bu
konuyu uzun yıllar inceleyen, özellikle Australopithecus fosilleri üze-
rinde 15 yıl araştırma yapan İngiltere'nin en ünlü ve saygın bilim
adamlarından Lord Solly Zuckerman, bir evrimci olmasına rağmen,
ortada maymunsu canlılardan insana uzanan gerçek bir soy ağacı
olmadığı sonucuna varmıştır.
Zuckerman bir de ilginç bir "bilim skalası" yapmıştır. Bilimsel
olarak kabul ettiği bilgi dallarından, bilim dışı olarak kabul ettiği
bilgi dallarına kadar bir yelpaze oluşturmuştur. Zuckerman'ın bu
tablosuna göre en "bilimsel" -yani somut verilere dayanan- bilgi dal-
ları kimya ve fiziktir. Yelpazede bunlardan sonra biyoloji bilimleri,
sonra da sosyal bilimler gelir. Yelpazenin en ucunda, yani en "bilim
dışı" sayılan kısımda ise, Zuckerman'a göre, telepati, altıncı his gibi
"duyum ötesi algılama" kavramları ve bir de "insanın evrimi" vardır!
Zuckerman, yelpazenin bu ucunu şöyle açıklar:
Objektif gerçekliğin alanından çıkıp da, biyolojik bilim olarak var-
sayılan bu alanlara -yani duyum ötesi algılamaya ve insanın fosil
199