Page 196 - Kıyamet Günü
P. 196
Kıyamet Günü
kisi de kanserdir.) Elbette tahrip edici bir mekanizma "evrim meka-
nizması" olamaz. Doğal seleksiyon ise, Darwin'in de kabul ettiği gibi,
"tek başına hiçbir şey yapamaz." Bu gerçek bizlere doğada hiçbir
"evrim mekanizması" olmadığını göstermektedir. Evrim mekanizması
olmadığına göre de, evrim denen hayali süreç yaşanmış olamaz.
Fo sil Ka yıt la rı: Ara Form lar dan Eser Yok
Evrim teorisinin iddia ettiği senaryonun yaşanmamış olduğunun
en açık göstergesi ise fosil kayıtlarıdır.
Evrim teorisinin bilim dışı iddiasına göre bütün canlılar birbirle-
rinden türemişlerdir. Önceden var olan bir canlı türü (ki bu türün de
nasıl ortaya çıktığı konusunda evrimcilerin bir açıklaması yoktur),
zamanla bir diğerine dönüşmüş ve bütün türler bu şekilde ortaya çık-
mışlardır. Teoriye göre bu hayali dönüşüm yüz milyonlarca yıl süren
uzun bir zaman dilimini kapsamış ve kademe kademe ilerlemiştir.
Bu durumda, iddia edilen uzun dönüşüm süreci içinde sayısız
"ara türler"in oluşmuş ve yaşamış olmaları gerekir.
Örneğin geçmişte, balık özelliklerini taşımalarına rağmen, bir yan-
dan da bazı sürüngen özellikleri kazanmış olan yarı balık-yarı sürün-
gen canlılar yaşamış olmalıdır. Ya da sürüngen özelliklerini taşırken,
bir yandan da bazı kuş özellikleri kazanmış sürüngen-kuşlar ortaya
çıkmış olmalıdır. Bunlar, bir geçiş sürecinde oldukları için de, sakat,
eksik, kusurlu canlılar olmalıdır. Evrimciler geçmişte yaşamış olduk-
larına inandıkları bu hayali varlıklara "ara-geçiş formu" adını verirler.
Eğer gerçekten bu tür canlılar geçmişte yaşamışlarsa bunların sayıla-
rının ve çeşitlerinin milyonlarca hatta milyarlarca olması gerekir. Ayrıca
bu garip canlıların kalıntılarına mutlaka fosil kayıtlarında rastlanması
gerekir. Darwin, Türlerin Kökeni'nde bunu şöyle açıklamıştır:
194