Page 69 - Kıyamet Günü
P. 69
Adnan Oktar (Harun Yahya)
yen ve bir Ya ra tı cı' nın var lı ğı nı mut lak bir şe kil de gör mek is te yen
her in san için bü yük bi rer iman de li li dir. Uç suz bu cak sız ev re nin
her nok ta sı nı kap la yan ge ze gen ler, yıl dız lar, sa yı sız gök cis mi
Al lah'ın tek bir em ri ile ya ra tıl mış, O'nun kud re tiy le mu az zam bir
den gey le ko run muş tur. Bu baş lan gıç ve den ge ise sır rı nı ha la ko ru -
mak ta, in san la rın zi hin le ri ni meş gul et mek te dir. As lın da bu ara yış -
la rın so nu cun da in sa nın kar şı sı na çı kan tek ger çek var dır: Al lah'ın
var lı ğı. Ka pa nış gü nü ya şa nan lar yi ne Ya ra ta n'ın bü yük lü ğü ne uy -
gun ola rak ger çek le şe cek tir. Al lah, var olan her şey için ol du ğu gi bi
gök yü zün de ki bu mu az zam dün ya için de gö rül me miş bir son ha -
zır la mış tır.
Gök yü zü in sa nın her za man için var lı ğın dan ve sü rek li li ğin den
emin ol du ğu bir ta van gi bi dir. Al lah'ın bir da ya nak ol mak sı zın yük -
selt ti ği ve tut tu ğu, uç suz bu cak sız uzay ile ara sın da per de gö re vi gö -
ren, gör kem li bir ta van...
Bu ta van yüz yıl lar ca, dün ya yı ve üze rin de ki can lı la rı sa yı sız teh -
li ke ler den (ult ra vi yo le ışın lar, gök taş la rı, uza yın don du ru cu so -
ğuk lu ğu vs.) en kü çük bir ak sak lı ğa mey dan ver me den ko ru muş,
can lı lı ğın de va mı için ge rek li olan en önem li et men ol muş tur. Ka -
ran lık uzay dan ge çe rek ge len ışık, at mos fe rin ta şı dı ğı özel lik ler sa -
ye sin de dün ya ya ye te rin ce ya yıl mış, tüm ge ze ge ni ay dın lat mış ve
in san, at mos fer de ki has sas ok si jen ora nı sa ye sin de ne fes alıp, ha yat
bu la bil miş tir. Oy sa o gün, gök tüm iş lev le ri ni kay be der. Ar tık onun
da, Al lah Ka tın da bel li olan ece li gel miş tir. Kı ya met gü nü gök
Al lah'ın di le me siy le sar sı lıp, çal ka la nır, çat lar ve ya rı lır. Bu olay lar
ayet ler de şöy le ha ber ve ri lir:
O gün gök, sar sı lıp çal ka la nır. (Tur Su re si, 9)
Bu ne den le gök bi le ya rı lıp-çat la mış tır; (ar tık) O'nun va'di
67