Page 240 - Risale-i Nur - Sözler
P. 240
242 SÖZLER
[“Şuaat-ı Marifet-ün Nebi” namındaki Türkçe bir Risalede ve Ondokuzuncu Mektub'da
ve şu Söz'de icmalen işaret ettiğimiz Delail-i Nübüvvet-i Ahmediyeyi (A.S.M.) beyan
etmişim. Hem onda Kur'an-ı Hakîm'in Vücuh-u İ'cazı icmalen zikredilmiş. Yine Lemaat
namında Türkçe bir Risalede ve Yirmibeşinci Söz'de Kur'anın kırk vecihle Mu’cize
olduğunu icmalen beyan ve kırk Vücuh-u İ'cazına işaret etmişim. O kırk vecihte, yalnız
nazımda olan Belâgatı, "İşarat-ül İ'caz" namındaki bir Tefsir-i Arabîde kırk sahife içinde
yazmışım. Eğer ihtiyacın varsa şu üç Kitaba müracaat edebilirsin..]
ONDÖRDÜNCÜ REŞHA: Mahzen-i Mu’cizat ve Mu’cize-i Kübra
olan Kur'an-ı Hakîm; Nübüvvet-i Ahmediye (A.S.M.) ile Vahdaniyet-i
İlahiyeyi o derece kat'î isbat ediyor ki, başka Bürhana hacet bırakmıyor.
Biz de Onun tarifine ve medar-ı tenkid olmuş bir-iki Lem'a-i İ'cazına işaret
ederiz.
İşte Rabbimizi bize tarif eden Kur'an-ı Hakîm; şu Kitab-ı Kebir-i
Kâinatın bir Tercüme-i Ezeliyesi... Şu sahaif-i arz ve semada müstetir
Künuz-u Esma-i İlahiyenin Keşşafı... Şu sutur-u hâdisatın altında muzmer
Hakaikın Miftahı... Şu Âlem-i Şehadet perdesi arkasındaki Âlem-i Gayb
cihetinden gelen İltifatat-ı Rahmaniye ve Hitabat-ı Ezeliyenin Hazinesi...
Şu Âlem-i Maneviye-i İslâmiyenin Güneşi, Temeli, Hendesesi... Alem-i
Uhreviyenin Haritası... Zât ve Sıfât ve Şuun-u İlahiyenin Kavl-i Şarihi,
Tefsir-i Vazıhı, Bürhan-ı Nâtıkı, Tercüman-ı Satıı... Şu Âlem-i İnsaniyetin
Mürebbisi, Hikmet-i Hakikîsi, Mürşid ve Hâdîsi... Hem bir Kitab-ı Hikmet
ve Şeriat, hem bir Kitab-ı Dua ve Ubudiyet, hem bir Kitab-ı Emir ve Davet,
hem bir Kitab-ı Zikir ve Marifet gibi; beşerin bütün Hacat-ı Maneviyesine
karşı birer Kitab ve bütün muhtelif Ehl-i Mesalik ve Meşarib olan Evliya
ve Sıddıkînin, Asfiya ve Muhakkikînin (her birinin) meşreblerine lâyık
birer Risale ibraz eden bir "Kütübhane-i Mukaddese"dir...
Sebeb-i kusur tevehhüm edilen tekraratındaki Lem'a-i İ'caza bak ki:
Kur'an hem bir Kitab-ı Zikir, hem bir Kitab-ı Dua, hem bir Kitab-ı Davet
olduğundan içinde tekrar müstahsendir, belki elzem ve eblağdır. Ehl-i
kusurun zannı gibi değil... Zira Zikrin şe'ni, tekrar ile tenvirdir; Duanın
şe'ni, terdad ile takrirdir; Emir ve Davetin şe'ni, tekrar ile te'kiddir. Hem
herkes her vakit bütün Kur'anı okumaya muktedir olamaz. Fakat bir Sureye
galiben muktedir olur. Onun için en mühim Makasıd-ı Kur'aniye ekser
uzun Surelerde derc edilerek her bir Sure bir küçük Kur'an hükmüne
geçmiş. Demek, hiç kimseyi mahrum etmemek için Tevhid ve Haşr ve
Kıssa-i Musa gibi bazı maksadlar tekrar edilmiş. Hem cismanî ihtiyaç gibi,
manevî hacat dahi muhteliftir. Bazısına İnsan her nefes muhtaç olur.
ِ
ِ
(Cisme hava, Ruha َهو gibi). Bazısına her saat ( ََلِلّا َِمبِ gibi) ve hakeza...
ه
ْ
ن
Demek Tekrar-ı Âyet, tekerrür-ü ihtiyaçtan